Devlet en basit tanımıyla ‘‘sınırları belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan bir insan topluluğunun yaşamını kolaylaştırmak için oluşturduğu, varlığı diğer devletlerce de tanınan bir aygıt ve örgüttür.’’
Bu örgüt, örgütlenmedeki amaçları gerçekleştirmek için kurulan kurumlardan oluşur. Kurumların hiçbiri tek başına devlet değil, devletin organlarıdır. Hepsinin toplamı devlettir.
Günümüzde devlet örgütlenmeleri ‘‘anayasa’’ denilen toplum sözleşmelerine dayanır. Örgütün bu sözleşme çerçevesinde işlemesi-işletilmesi beklenir.
Devlet olarak örgütlenmedeki temel amaçlardan ikisi güvenliği ve adaleti sağlamaktır.
‘‘Güvenlik toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca, güven içinde yaşam sürmelerinin sağlanmasıdır.’’ Devlet bunu, temel hak ve özgürlükleri başta olmak üzere yurttaşlarına yönelik içeriden ve dışarıdan gelebilecek her tür tehdidi önleyerek sağlar. Önlemek için gerekirse güç kullanabilir, bu amaçla güvenlik kuvvetleri bulundurur.
Adalet hakların tesliminin sağlanmasıdır. Sözlüklerde ‘‘Yasaların herkes için eşit bir şekilde kullanılmasının sağlanması, doğruluk, hukuka uygunluk ve insanların hakkını gözetme olarak ifade edilir. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması; türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme’’ diye tanımlanır.
Adalet, yargı sistemi içindeki bağımsız, tarafsız mahkemeler eliyle sağlanır. Bağımsız mahkemeler ya da mahkemelerin bağımsız olması çok ama çok önemlidir. Çünkü güvenlik kuvvetleri dahil, devletin diğer kurumları tarafından yapılabilecek haksızlıkları (hak ihlalleri) da durdurup tazminini sağlayacak olan birimlerdir.
Bağımsız mahkemeler varsa bir devlette ‘‘hukuk güvencesi’’nden söz edilir. Yurttaşlar canları ve mallarıyla kendilerini kendini güvende hisseder.
Adli yargının en üst karar makamı olan Yargıtay’da başkanlık seçimi vardı. İki aya yakın sürdü. Seçimde 36’ncı tura kadar üç aday yarıştı. 35’ici turda da başkan seçilemeyince AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile müttefiki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüştü. Görüşmeden sonra adaylardan biri çekildi. ‘‘Ülkücülerin adayı çekildi’’ diye haberler yapıldı.
36’ncı turda iki aday yarıştı, ancak yine sonuç alınamadı. 37’inci turda başkan seçilebildi.
Yargıtay başkan adaylığından çekilen isim Yargıtay Başsavcılığı seçiminde aday oldu. İkinci geldi ancak Yargıtay Başsavcısı olarak atandı. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayan mahkemenin başkanı ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulanan isim.
En üst yargılama kurumlarından birine başkan seçilmesi ve başsavcı ataması için siyasetçi pazarlık yapıldığı iddia ediliyor. Seçim ve atama iddiayı çürütecek şekilde değil de iddia edilği biçimde sonuçlanıyor.
‘‘Memlekete, millete hayırlı olsun. Yaşasın bağımsız yargı’’ diyelim, sıradan yurttaşlar olarak yine de fincancı katırlarını ürkütmemeye dikkat edelim.