Hollanda’nın Utrecht kentindeki Nintje Museum’da çocuklar görerek ve dokunarak eşyaları tanıyıp işlevlerini öğreniyor: İsterse doktor ve hemşire gibi ateş ölçüp ilaç veriyor, tarım alanında oyuncak hayvanları gezdiriyor, kulübe evde fişten elektrik ve alarm düğmelerine kadar çeşitli araç gereçle oynuyor, bisikletten trene trafik işleyişini deneyimliyor, resim atölyesinde resim çizip sinema salonunda gece gündüz ve mevsimlerin döngüsünü seyrediyor.

Hep deriz, duyarız ‘‘önce eğitim’’ diye. Peki nerede, nasıl bir eğitim. Hollanda’dan, bu sorulara cevap olabilecek bir örnek…

Tavşan2

İki yaşına yaklaşan torunumu gelişiminin ve eğitiminin bir parçası olarak müzeye götürmeye karar verdik. ‘‘1.5-2 yaşındaki çocuk için ne müzesi olur’’ diyenler çıkabilir. Kızım ‘‘hep beraber müzeye’’ gideceğimizi söyleyince,  ben de ‘‘çocukla ne müzesi’’ demiştim, varmış. ‘‘Utrecht’e Nijntje (Tavşan) Müzesi’ne gideceğiz’’ dedi kızım.

Bir pazar günü öğleye doğru düştük yola, vardık Utrecht’e.

Utrecht, Hollanda’nın çok eski yerleşim merkezlerinden biri ve dördüncü büyük şehri. Hem tarihi yapıları, hem müzeleriyle ünlü. Bu şehirde toplam 13 müze varmış. Nijntje Müzesi de onlardan biri.

Nijntje, Hollandalı sanatçı Dick Bruna'nın çizip yazdığı bir dizi resimli kitapta yer alan kurgusal tavşan Miffy’nin orijinal Felemenkçe adıymış. Küçültülmüş konijntje "küçük tavşan, tavşancık" kelimesinin kısaltmasıymış.

Tavşan3

GÖREREK VE DOKUNARAK ÖĞRENİYORLAR

Nijntje Museum o nedenle Miffy Müzesi ve Tavşan Müzesi olarak da biliniyor. Ancak tavşan heykelcikleri ya da oyuncaklarından oluşan bir müze değil.

Dışarıda, yanında hemen herkesin fotoğraf çekindiği bir tavşan heykeli, hemen girişte konukları el sallayarak karşılayıp uğurlayan hareketli bir başka tavşan heykeli var. İçerideki eşyalar mümkün olduğunca tavşanı çağrıştıracak biçimlerde yapılmış.

Bu müzede çocuklar Nijntje rehberliğinde hayatı öğreniyor. Yürüyebilen her çocuğun ilgi duyup oynayabileceği, dokunup görerek öğrenebileceği eşyalar ve oyun nesneleriyle dolu.Tavşan1

Yarı kapalı odalarda çeşitli oyuncak hayvanlar. Çocuk girip oyuncağı kucaklıyor, onun yatağına oturup uzanıyor. Böylece karanlığa ve kapalı alana alışıyor.

Bir kat çitlik hayvanları heykelcikleri, elektrik düğmesinden kapı emniyet zincirine kadar çeşitli eşyalarla dolu. Artık hayatımızdan çıkmış olan, belki başka yerde bir daha göremeyecekleri tuşlu ve çevirmeli telefonlar, eski tip musluklar, alarm lambaları bunlardan bazıları.

Çocuklar fişleri takıp çıkarıyor, düğmelere basıp işlevlerini öğreniyor, hayvan heykelcikleriyle oynayıp diğer canlılara alışıyor.

Tavşan4

HASTA ODASI VE TRAFİK PARKURU

İlginç bölümlerden biri de hasta odası (revir). Bu bölümde hasta yatakları, doktor ve hemşire giysileri. Ateş ölçmek için termometre, çeşitli ilaç kutularının ahşap örnekleri var. Nijntje de can, yorulup hastalanıyor. Bir oyuncak çocuk ve bir tavşan var hasta yatağında. Çocuklar isterlerse kıyafetlerden giyerek ya da giymeden onların ateşine bakıyor, ilaç veriyor. Bazıları onların yanına yatıyor.

Bir bölümde okul kıyafetleri, bir bölümde güvenlikli iş kıyafetleri var. Çocuklar onları inceliyor, isteyen giyip deniyor; çantasını alıp okul yoluna düşüyor, işçi tulumuyla işe koyuluyorç

Hemen her bölümde kitap kutuları, Nijntje çizim örneklerinin bulunduğu sürpriz sandıkları var. Çocuk kendi başına veya ebeveyni yardımıyla kitapları alıp inceliyor, sandıklarda Dick Bruna’nın çizimlerinin kopyasını görüyor.

Bir kat trafik eğitimine ayrılmış. Demiryolu geçidine kadar her şey var. Çocuklar burada oyuncak araba, bisiklet, lokomotif sürüyor. Birisi yaya geçidinde düğmeye basıyor, biri hemzemin geçidinde araba yolunu kapatıyor.

Resim (boyama) odaları var. Müzenin adını taşıyan resim kâğıtları, renk renk boya kalemleri. Çocuk burada bir şeyler çiziktiriyor ve anı olarak alıp gidiyor.

Tavşan4A

KİTAP OKUMA GÖNÜLLÜSÜ

Kitap okuma odası ile sinema salonunu gördüm ‘‘pes artık’’ dedim, kıskandım.

Çocukların diledikleri gibi oturabilecekleri düzenlenmiş bir oda, bir sandık kitap, çocukları ortama alıştırmak için torbası oyuncak dolu 70’lerinde okuma gönüllüsü bir kadın. Her gün belirli saatler arasında gelip tonlamalı, mimikleriyle anlatımı kuvvetlendirerek çocuklara kitap okuyor. Bizim rahmetli Adile Teyze gibi…

Sinema salonunda da mevsimsel ve gece gündüz döngüsü çizgi film karakterleriyle anlatılıyor.

Aç gelenler ya da bu kadar gezi ve oyun sonunda acıkanlar için kafeterya var. Mönüler daha çok çocuklara hitap ediyor, fiyatlar katlamalı değil, dışarıyla aynı…

Bir başka alanda bir başka gezide görüşmek üzere, hoşça kalın.

[email protected]