Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yerel seçim sürecinde Hatay’da sarf ettiği demokratik anlayışla örtüşmeyen söylemi tartışma yarattı. 1989 yerel seçimlerinde dönemin iktidar partisi olan ANAP’ın,”Eli kolu bağlı başkan ister misiniz?” reklamı ile örtüşüyordu.
Demek ki aradan geçen 35 yıl içinde demokrasimiz bir adım ilerleyememiş, hatta geriye düşmüş.
Gerek 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gerekse 1989’da Turgut Özal’lı ANAP’ın kastı, “İktidar partili belediye başkanı seçmezseniz, bizden kaynak, destek alamazsınız. Hak ettiğinizi bile vermemek için bin dereden su getiririz” demekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim yılında senato tarafından talepleri yerine getirilmeyen ABD başkanlarının durumunu tarif eden “Topal Ördek” sıfatını, 2019 seçimlerinde kullandı. Bunu kendisini sandıkta yenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu işaret ederek söyledi.
Hükümetin yanı sıra belediye meclisindeki Cumhur İttifakı çoğunluğuna dayanarak, İmamoğlu’na sıkıntı çıkaracaklarını anlatmak istedi. Ki öyle de oldu.
Bu saatten sonra muhalefetteki belediyeler için iki taraflı “Topal Ördek” durumu söz konusu. Birincisi merkezi yönetimin yani Ankara’nın olumsuz bakışı. İkincisi ise belediye meclisinde başkanın partisinin çoğunluğu yoksa orada olacak engellemeler.
Özellikle CHP gibi muhalefetteki belediye başkanları için meclislerde azınlıkta kalmak büyük bir risk.
BÖCEK İÇİN MECLİSTE İLK DÖNEM KISMEN RAHATTI
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ilk döneminde iki taraflı “Topal Ördek” değildi. Ankara’da sıkıntıları olsa da mecliste önemli sorun yaşamadı. İstediği kararları büyük ölçüde belediye meclisinden geçirebildi. Bunda 107 üyeden oluşan mecliste 5 DSP’linin de katılımı ile 47 CHP, 11 İYİ Parti’den oluşan çoğunluk rol oynadı.
Muhalif cephe olan Cumhur İttifakı 49 üye (37AKP, 11 MHP) ile azınlıkta kalmıştı. Saadet Partili 1 üye den de zaman zaman Başkan Böcek’e destek geldi.
ABB MECLİSİ’NDE HAKSIZ TEMSİL
CHP ile AKP arasında başa baş yarışa sahne olması beklenen 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde eğer Muhittin Böcek tekrar seçilirse ilk dönemdeki konfora sahip olmayabilir. Çünkü yürürlükte olan 2972 Sayılı Mahalli İdareler Yasası yüzünden Büyükşehir Meclisinde alınan oya ya da nüfusa göre orantılı yansıma bulunmuyor.
Nüfusu az olan kırsal ilçeler, merkezdeki ilçelere oranla Büyükşehir Meclisinde daha fazla temsil oranına sahip.
Örneklemek gerekirse nüfusu 100 bin civarındaki Korkuteli, belediye başkanı ile birlikte Antalya Büyükşehir Meclisi’ne (ABB) 6 üye gönderirken, onun 5 katı büyüklüğünde olan yani 500 bin nüfuslu Muratpaşa 8 üye ile temsil ediliyor. Nüfusu 50 bini bulmayan Akseki’nin 3, onun 4- 5 katı büyük Konyaaltı’nın ise 7 üyesi var. 4 bin nüfuslu İbradı ile 8 bin nüfuslu Gündoğmuş’un 2’şer meclis üyesi bulunuyor.
Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı neredeyse 70-80 bin nüfusa 1 üye ile ABB’de temsil edilirken, kırsal ilçelerde bu oran çoğunlukla 10 binlere denk geliyor. Bazılarında ise 5 binin altına düşüyor.
Yani büyük ilçeleri kazanmak mecliste çoğunluğu sağlamak anlamına gelmiyor.
DONANIMLI ÜYELERE GEREKSİNİM VAR
Yasanın yol açtığı bu adaletsiz sisteme birde kırsal ilçelerden gelen meclis üyelerinin donanım, eğitim eksikliği de eklenince kentin yönetimi açısından sıkıntı oluşuyor. Meclis gündemini sağlıklı yorumlayamayan üyeler birilerinin talimatı ile hareket edince, hepimizi ilgilendiren yaşamsal konularda sorunlu kararlara imza atılıyor.
Toparlamak gerekirse nüfusu az olan kırsal ilçelerin kazanılması önemli. Birde tüm ilçe belediye meclislerinde görev yapacak üyelerin seçiminde özenli davranılması şart. Onun,bunun adamı yerine donanımlı,oy tabanı olan kişileri listelere koymak gerekiyor.
Aksi halde, Büyükşehirlerde çok sayıda muhalefet partili başkan iki taraflı “Topal Ördek” olacaktır.
