1970'lerden itibaren Doğu'yu keşfeden hippileri, arkeoloji meraklısı ilk yabancıları misafir olarak ağırlayan Kaşlılar, 1980'lerden sonra turizm geliri ile tanıştı. Misafirler turiste dönüştü, bir odası kiralanan evin tamamı turiste  bırakılmaya başlandı. Elektrik, yol, su altyapı yatırımlarından sonra 90'larda kasaba otellerle tanıştı. 2000'lerde internet sayesinde şöhreti tüm dünyaya yayıldı. Kasabanın yıpranma süreci ise 2010'larda başladı.

İngilizler, muhafazakar burjuvazi ile başlayan villacılık

Kaş'ın hem köylüsü, sonra avukatı, sonra belediye meclis üyesi olan Salim Cengiz yıpranmanın kasabayı İngilizler'in keşfetmesiyle başladığını söylüyor. İngilizler'in  Kalkan bölgesinde villa yapmasının ardından, Kaş halkının kendi arazileri üzerinde villa inşaasına başlayıp İngilizler'e kiralamaya, satmaya başladığını anlatan Cengiz İngilizler'den sonra da bölgenin AKP iktidarı ile giderek zenginleşen muhafazakar islamcı burjuvazisi için yüksek duvarlı villaları ile tatil merkezi haline gelmesiyle kaçak yapı inşaatının patladığını  söylüyor.

"Sera deyip villa yaptılar, devleti kandırdılar"

 "Kaçak yapılara elektrik ve su aboneliği almak kolaydı. Sera yapacağım, babamın tarlasını sulayacağım diye devleti kandırıyorlardı. 10 metrekare sera yapıp, elektrik su bağlatıp sonra villa yapıp serayı kaldırıyorlardı Kurnaz insanlar şartlara göre çare buluyorlar. O zaman AKP dönemiydi. 2 başkanın da göz yumması sonucu maalesef villa sayısının bugün 17 bin ile 19 bin dolaylarında olduğu söyleniyor."  diyor,

Her nedense  hazırlanamayan imar planı

Kaş'ta villalar kaçak çünkü imar yok. 2014 yılında hazırlanan imar planı  Kaş'ın betona dönüşmesini legalize eden bir plandı. Bu plana Kaş halkından, sivil toplum kuruluşlarından Kaş'ın doğal yapısını bozacağı, Kaş'ı betona çevireceği kaygısı ile dava açıldı. Davaya atanan bilirkişiler kaygıları haklı buldu ve imar planları iptal edildi. İmar planlarının iptal edilmesinden sonraysa ise plandaki eksikleri gideren, yanlışları düzelten, kapsayıcı, sürdürülebilir bir plan hala hazırlanmadı. Kaş için 2014'te hazırlanan imar planına açılan iptal davasının avukatlığını üstlenen Tuncay Koç, Kaş'ın bugünkü beton halini legalize edecek imar planına dava açtıkları için çevrecileri bugünkü imarsızlıktan dolayı sorumlu tutmaya çalışanlara karşı " Burada tamamen idarelerin kusuru var. İdareler deyince esas yetkili tabi Kaş belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de  kusuru  var. Çünkü 25 binlik ve 5 binlik planları büyükşehir belediyesi yapmalı. 1000’lik uygulama planlarını da kaş belediyesi var. Kaş’ta arkeolojik ve sit olanı olduğu için Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı. Dolayısıyla hem Büyükşehir Belediyesi'nin hem de Bakanlıkların görevlerini yapmadığını, ihmal ettiğini görüyoruz" cevabını veriyor. 

"Afet bölgesine kaçak yapı"

İmar planı hazırlanmadığı gibi 2018'deki imar affı ise kaçak yapılaşmaları meşrulaştırdı ve hatta yenilerini teşvik etti. Öyle ki Kaş'ta heyelan bölgeleri bile villa ile doldu.  Kaş'ta 1970'lerde yaşanan toprak kayması sonucu Bakanlar Kurulu tarafından afet bölgesi ilan edilmesinin ardından, alanı afet bölgesi olmaktan çıkartmak üzere dava açtıklarını anlatan İslamlar Köylü sakinlerinden İbrahim Kırbaş "Ankara'ya gittik, iki kez jeolog getirdik ancak davayı kaybettik, o yönden burası hala  afet bölgesi ama vatandaş yine evini yapıyor, belediye tutanak tutuyor, ceza veriyor, cezayı vatandaş ödüyor yine yapıyor, burada yabancılar konaklıyor, yapmasın da ne etsin " diyor.  

İmarsızlık bir yana seyircilik bir yana

Kaçak yapılaşmanın tek nedeni imarsızlık değil, imarsız alana kaçak yapı yapılırken tercih edilen seyircilik aynı zamanda.  Avukat Tuncay Koç bu durumla ilgili "Kaçaklara zamanında müdahale etmezseniz iş işten geçiyor. Basit para cezaları ile çözülemez, inşaatlar yapılırken görülmemesiyle değil, göz yumulmasıyla mümkün olur. Devlet burada aciz değil, bilakis oyunun parçası" yorumunu yapıyor. 

Cengiz ise kaçak villalar ile Kaş'a kara para geldiğini, küçük bir kasabanın birden rantın, kirli ilişkilerin döndüğü bir yere döndüğünü, bu ilişkiler içinde kamu görevlilerin ve Kaş'ta birden sayısı artan avukatların da yer aldığını  söylüyor, "mütevazi araçlar yerine siyah lüks jipler, siyah gözlüklerle etrafını görmeyen gözler çoğaldı" diyor. 

İmarsızlık, seyircilik peki ya yıkım?

İmarsızlık ve seyircilik kaçak yapılaşmaya zemin hazırlarken, yapılan kaçak villaların yıkımı da yılan hikayesine döndü. Belediyenin 2015 yılından itibaren yıkım için çıktığı 8 ihaleye teklif veren olmadı. 

Avukat Tuncay Koç, durumu 'danışıklı dövüş' olarak tarif ederken, belediyenin yıkım için böyle bir ihaleye ihtiyacı olmadığını, belediye araç, ekipman ve işçileri ile bu yıkımların yapılabileceğini savunuyor. Cengiz ise, kimsenin katılmadığı ihaleler ile belediyenin üzerinden yasak savdığını ve sorumluluktan kurtulmanın yolunu bulduğunu iddia ediyor. 

Kontrolsüz villa turizmi sürdürülebilir mi?

Peki bunca villa Kaş'ta turizmimi geliştirdi, Kaş için hayat daha mı güzel oldu?

Bu soruya kaçak villa yapılaşmasının yoğun olduğu Kaş Bezirgan Köyü sakinlerinden Erol Şalvarlı,  "Otantik dediğimiz turizm, köyün gelenek göreneklerine has turizm kayboldu. Kaş bölgesinde villa turizmi genel turizmi öldürdü. Yanda bina var komşu, insanlar iki hafta orada kalıyor merhaba demiyor. 15 seneden beri sürekli gelen arkadaşlarım var İngiltere’den geçen yaz geldi "Ben artık Bezirgan'a gelmeyeceğim. Köyünüzü o kadar bozmuşsunuz" dedi. O kadar aşırı inşaat, kaçak yapılar, köye uymayan mimari yapılar, niye gelsin, doğayı katletmişiz. O yüzden maalesef inanın onlar da artık bize gelmeyecek bundan sonra müthiş bir kayıp var burada" sözleriyle cevap veriyor. 

Bir başka Bezirgan Köyü sakini Derviş Karadeniz köylerindeki aşırı yapılaşmanın doğal dengeyi bozduğunu  "Sığırcık denilen kuş vardır, kızkuşu dediğimiz kuş, rökeşe deriz, çulluk olur. Hiçbiri yok. Şu anda bir kuş sesi duyurduk, alay serçesi onlar da bitti ŞKelebek çeşitlerimiz vardı. Hele bir siyah vardı, gözleri kanatlarındaydı tahminim, onlarla oynardık, artık yok.   Her bina önüne bir havuz yapılıyor bunları ilaçla temizliyorlar. Halbuki buradan deniz 10 dakika" sözleriyle anlatıyor. 

Kaş'ta Ak Parti döneminde devam eden imarsızlık, seyircilik ve kaçak yapıları yıkamama politikası  CHP'nin yönetimine geldiği 31 Mart  2024 seçimlerinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Diğer taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 7464 sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu sebebi ile kaçak villalar turizm işletme belgesi alamıyor, villa kaçak olduğu gibi, villanın turistik işletmesi de kaçak hale geliyor. Kaş'ta bu belgeyi alamayan binlerce villa, şimdi Bakanlık'tan af bekliyor.