Şiddet içermeyen bir sivil itaatsizlik eylemi olan boykot, Türkiye siyasi tarihinde uzun yıllar dış politikada uygulanmıştı. 

19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu'nun önce diplomasının iptal edilmesi ve ardından başlayan gözaltı ve tutuklama dalgası ile beraber üniversitelerde öğrencilerin dersleri boykot etmesiyle başlayan eylem, CHP'nin Saraçhane mitinginde önce kendilerine yer vermeyen medya kuruluşlarının boykot edilmesiyle gündeme gelip daha sonra iktidara yakın olan şirketlerin de eklenmesiyle genişlemişti. CHP'nin boykot listesi dışında, sosyal medyadan, 19 Mart'tan sonra başlayan halk protestolarına karşı tehditkar, aşağılayıcı dil kullanan kurum yöneticilerinin kurumlarına yönelik de sosyal medyadan boykot çağrıları yapılmıştı.

2 Nisan ise Tüm Türkiye genelinde, toptan tüketimi yavaşlatma, durdurma yolu ile boykot eylemi daha da genişledi.

İnsanların ihtiyaç, konfor ve hazlarından fedakarlık yapmaya davet eden, anonimlik ile öznenin iktidarın tehdidinden gizlenebileceği, şiddet içermeyen bir eylem olan boykot Antalya'da nasıl karşılık buldu?

Mikrofon uzattığımız vatandaşların bazıları, sosyal medyadan boykot çağrısı yapanların tutuklanması haberlerinin etkisi ile görüşlerini açıklamaktan çekindiklerini açıkça ifade ederken, genel olarak boykot eylemine olumlu yaklaştıklarını ifade etti.