Gündem

"Orman yangınları kent yangınına dönüşebilir"

Loading...

Türkiye’de her yıl 2 ila 3 bin orman yangını çıkıyor ve ortalama 8 bin hektarlık alan orman yangınlarında kaybediliyor. 2021 yılında  28  Temmuz’da başlayıp 10 gün boyunca kontrol altına alınamayan ve yaklaşık 140 bin hektar orman alanının yok olmasıyla sonuçlanan Türkiye tarihinin en büyük orman yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat orman yangınlarının yıldönümü yaklaşırken,  Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Üyesi Yüksek Orman Mühendisi Prof. Dr. Ali Kavgacı önemli uyarılarda bulundu.

“Riskin büyüyerek geldiği bir sezona girdik”

Kavgacı, Türkiye’nin bir yangın coğrafyası olduğuna işaret ederek, Temmuz -Ağustos aylarının kayıtlarda yangınların en fazla çıktığı dönem olduğunu hatırlattı, “En hassas dönemin içine girdik. Kurak bir Haziran ayı geçirmemiz nedeniyle de riskin büyüyerek geldiği bir sezon içine girdik” değerlendirmesini yaptı. 

“Orman yangınları kent yangınlarına dönüşebilir”

Yerleşim yerlerinin ve kentlerinin giderek ormanlık alanlara doğru genişlediğini ve ormanların komşusu haline geldiğine dikkat çeken Kavgacı, “Orman ile yerleşim alanlarının ara kesitleri daraldı. Bu aralıklarda bir zafiyet ile ortaya çıkacak yangın ormana çok hızlı ve kolay bir şekilde nüfus edebilir. İki yönlü bir etki söz konusu. Ormanda çıkan yangın da kente gelebilir. Böyle olması durumunda ortaya çıkacak kaotik durumu tahayyül edemeyiz. Geçtiğimiz günlerde Kuşadası’nda ve 2021 yılında Çanakkale’de çıkan ve Kepez’deki devlet hastanesinin  500 metre yakınına  kadar ulaşan yangının kontrol altına alınamaması halinde büyük kent yangınlarına tanıklık edebilirdik. Orman yangınları artık sadece ormanı değil, kenti de etkiliyor. Kanada’da geçtiğimiz yıllarda çıkan yangından dolayı New York’ta hava kirliliğinden dolayı ev fiyatları düştü” dedi. Kavgacı, kentlerinde orman yangınlarına göre adapte edilecek şekilde tasarlanması, önlemlerin buna göre alınması gerektiğini söyledi.

Konyaaltı bölgesine dikkat

Orman yangınlarının kent yangınına dönüşmesi bakımından hassas bölgelerden birinin Konyaaltı olduğunu söyleyen Kavgacı, “Antalya’nın güneyinden gelen bir orman yangını, kuru rüzgarlı havada gerçekleşip, 10 gün sürdüğünde Konyaaltı’na ilerlemesi çok zor değil. Uncalı, Aşağı ve Yukarı Karaman bölgelerinin, Çakırlar bölgesinin nasıl iç içe olduğunu biliyoruz. Buralarda ortaya çıkacak bir zafiyet ormana gelen yangın rahatlıkla kente ulaştırır” uyarısı yaptı

“Yangın kırım raporu için ekipler oluşturulmalı”

Çıkan yangınların nedeninin ihmal, kasıt ya da doğal nedenler kadar önemli bir kısmının da “nedeni bilinmeyen” olarak da kayıtlara geçtiğini hatırlatan Kavgacı,  “Bu nedenleri bilinmeyen yangınların nedenini ortaya koyacak mevzuata ihtiyaç var.  Yangın mücadelesinin parçası olarak bir ekibin   yangının başlamasından, söndürülmesine kadar geçen süreçte tüm olayları haritalarla raporlandırdığı bir metin, yangın kırım raporunu oluşturması gerekiyor.  Bunun için özel bir birim de kurulabilir. Bu hem uzun süre geçmesine rağmen söndürülemeyen yangında müdahaleyi gözden geçirmeye hem de bu yangınlara müdahale yöntemlerinden ders alma, sonraki yangın sezonlarında öncelikleri gözden geçirmede değerli bilgiler üretmemizi sağlar” önerisinde bulundu.