Farkındalık var, aksiyon eksik
24 Ocak - 7 Şubat 2025 tarihleri arasında yürütülen çalışmaya göre, iklim değişikliği ciddi bir tehdit olarak görülse de, insanların günlük yaşamlarında bu tehdide karşı yeterli adımı attığı söylenemez. Türkiye’de toplumun yarısı, artan hava sıcaklıklarını doğrudan bir sorun olarak görüyor.
Endişe artıyor, ancak hükümete güven düşüşte
Endişe düzeyleri 2022’ye göre neredeyse tüm ülkelerde artmış durumda. Türkiye, bu konuda dünya ortalamasının da üzerinde yer alıyor. Her 10 kişiden 7’si iklimle mücadelede daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyor. Fakat hükümetlere duyulan güven azalmış durumda: Türkiye’de 2021 yılında halkın %78’i hükümetin harekete geçmesi gerektiğini savunurken, bu oran 2025’te %59’a gerilemiş.
“Plan yok” algısı baskın
Türkiye’de katılımcıların sadece %28’i hükümetin iklim değişikliğine dair net bir planı olduğuna inanıyor. Yaklaşık yarısı ise ortada somut bir strateji olmadığını düşünüyor.
Yenilenebilir enerjiye güven tam
Yenilenebilir enerji kaynaklarının hava kalitesi başta olmak üzere pek çok alanda olumlu etkiler yaratacağına dair güçlü bir inanç var. Türkiye’de bu etki beklentisi oldukça yüksek.
Elektrikli araçlara dair temkinli iyimserlik
Avrupa ülkelerinde elektrikli araçlara yönelik kuşkular daha baskınken, Türkiye’de bu oran daha düşük. Her dört kişiden biri, elektrikli araçların geleneksel motorlu araçlar kadar verimsiz olduğunu düşünüyor.
1.5˚C sınırı aşıldı, kaygılar zirvede
Geçtiğimiz yıl küresel sıcaklıklar ilk kez 1,5˚C eşiğini aştı. Aynı zamanda, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşma oranı %17’de kaldı. Artan sıcaklıklar, sıklaşan aşırı hava olayları ve düşük eylem kapasitesi, iklim krizine karşı endişeyi derinleştiriyor.
Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, “Türkiye’de iklim değişikliğine dair endişe, dünya ortalamasının üstünde. Toplumun büyük bir kısmı 1.5˚C eşiğinin kritik bir sınır olduğunu düşünüyor” dedi.