İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan 'yolsuzluk' operasyonu kapsamında 23 Mart'tan beri Silivri'de tutuklu bulunan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada bugün Silivri’de hâkim karşısına çıktı. Dava, 16 Haziran'a ertelendi. İmamoğlu savunma yaptığı sırada kürsüye sertçe vurarak, "Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım ben bu memleketin vatan evladıyım bana bakan Türk Bayrağını görür bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür, terörle beni yan yana getiren haddini bilecek. Beni terörle ilişkilendirmek isteyenleri şiddetle kınıyorum" dedi. İmamoğlu ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır" sözüne atıf yaptı ve "İstanbul'u üç kez kazandığı için tutuklu olduğunu" söyledi.
İki gün kala Çağlayan'dan İmamoğlu'nun tutuklu olduğu Silivri'deki duruşma salonuna alınan davanın ilk duruşmasına çok sayıda CHP milletvekili ve belediye başkanları da katıldı.
Suçlamaya konu olan paneldeki konuşmasını okuyan İmamoğlu, sözlerinin Başsavcı Gürlek'e yönelik hedef gösterme, tehdit ve hakaret içermediğini, ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri yaptığını söyledi.
Gürlek'in bakan yardımcılığının ardından başsavcı olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "Kendisine 'Haftalarca görüşelim, İstanbul'a yönelik düşüncelerim var.' diyerek arattıran kişiyim ama göremedim. Hala görüşebiliriz sorun yok. Haftalarca, 'bana niye randevu vermedi acaba' diye düşünüyorum, merak ediyorum. İBB, adliyelerin en çok işini gören kurumdur. Temizlik aracı, şusu busu. Ben ifade özgürlüğüne eleştiri yaptım, onu dahi ailesiyle birlikte koruma konusunda teminat olduğumu söyledim" dedi.
Terör suçuyla yan yana getirilemeyeceğini öne süren İmamoğlu, "Beni terörle yan yana getirecek kişinin anlını karışlarım. Onu diyen aynaya baksın" ifadelerini kullandı. İmamoğlu'nun avukatları, İmamoğlu'nun savunmasına katıldıklarını ve bu aşamada ekleyecek bir husus olmadığını belirtti.
Akın Gürlek'in avukatı Abdullah Adır ise İmamoğlu'nun Gürlek'e yönelik sözlerinin alenen "tehdit" ve "hakaret" suçlarını oluşturduğunu savundu. Adır, "Bırakın yargı işini yapsın ve yargıyı hedef almayın. Sanığın iddianamede belirtilen suçlardan cezalandırılmasını ve katılma talebimizin kabulünü talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme başkanı, Gürlek'in avukatının davaya katılma talebine ilişkin İmamoğlu ve avukatlarına diyeceklerini sordu. İmamoğlu "katılma talebi"nin ne demek olduğunu bilmediğini söylerken, avukatları bu talebin reddedilmesini istedi.
Mahkeme heyeti ise mağdur tarafın "tehdit" ve "hakaret" suçundan katılma talebinin kabulüne, "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan reddine karar verdi. Heyet, sanık avukatlarının Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde duruşmaların yapılması talebini de kabul etmedi. Dava dosyasının mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine karar veren heyet, duruşmayı 16 Haziran'a erteledi.
"İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır iradesine karşı kazandığım için tutukluyum"
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada İmamoğlu, savunmasına, “Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Umuyorum ki ülkemiz adına sağlıklı kararlar verilmesini umuyorum. Açıkçası bugün buradayım ve ben niçin buradayım diye de insani olarak kendime soruyorum ve bunun cevabını bulmakta zorlanıyorum” sözleriyle başladı.
İmamoğlu, şunları söyledi:
"Bugün burada bulunurken bende yıllar öncesinde bu kampüs içerisinde Ergenekon kumpas davasını takip etmiştim. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır iradesine karşı kazandığım için bugün tutukluyum.
Ben üç kez İstanbul seçimlerini kazandığım için buradayım. On beş buçuk milyon insanın iradesiyle bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiğim için buradayım. Şehri yönetirken yalana, kanala, talana karşı çıktığım için burdayım.
16 milyon insanın, İstanbul’un belediye başkanıyım. Üzülerek ifade edeyim ki bir panelde konuşmamda başlayan bu sürecin altında yatan duygumun beni Silivri'ye taşıması kaygılarımın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. O gün panelde duygularımı dile getirdim. Söylediklerimin neresi tehdit neresi hakaret? İsteseniz de istemesenizde sevsenizde sevmeseniz de ben sizin evlatlarınızı seviyorum. Her işin zorluğunun farkındayız. Biz helalleşerek yola çıktık. Ben bu konuşmayı yaptık sonra ne oldu hakimim. Yerime oturdum. Bir kaç dakika geçti. Yetkililerden birisi telefonundan bana soruşturma başlatıldığını gösterdi. Soruşturmayı başlatan savcı bu konuşmayı canlı dinlemesine imkan olmadığına göre nasıl dinledi. Whatsapp'tan gönderilen bir ekran görüntüsünde bir web sitesinden alıntı yapılarak böyle bir haber var hemen soruşturma başlatın talimatı mı verildi? Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım ben bu memleketin vatan evladıyım bana bakan Türk Bayrağını görür bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür, terörle beni yan yana getiren haddini bilecek. Beni terörle ilişkilendirmek isteyenleri şiddetle kınıyorum.
Protestolarda tutuklananların serbest bırakılmasını istedi
Benim evladım saydığım, tutukladığınız öğrencileri bırakın, yazıktır, günahtır. Haksızlığa kim uğradıysa yanında beni bulacak. Beni korkutamazsınız. Benim içim acıyor, içim.
Vatandaşların vergisiyle yayın yapan TRT, beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftiralarla haber yapmak yerine bu duruşmayı yayınlasın."
"Nezarette tutulduğum ilk günler yemek verilmediği için kilo verdim"
Verilen 5 dakikalık karar arasında gazetecilere konuşan İmamoğlu, cezaevinde 3-4 tane televizyon kanalını izlediğini aktardı. Altını çizerek Nutuk okuduğunu söyleyen İmamoğlu Muhammet Esad’ın Kuran mealini de okuduğunu söyledi. İmamoğlu cezaevindeki başucu kitaplarından birisinin Nazım Hikmet’in bütün şiirleri olduğunu söyledi. Nezarette tutulduğu ilk günler yemek verilmediği için kilo verdiğini söyleyen İmamoğlu cezaevindeki koşulların yemek açısından iyi olduğunu söyledi.
Özgür Özel “Ekrem Bey içerideyse, en yüksek oyu alan adayımız o olur” dedi, koşulu açıkladı
Silivri'de olağanüstü önlemler alındı
Duruşma öncesinde Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Araç girişleri kontrollü şekilde sağlanırken, duruşma salonunun karşısında basın mensuplarının beklediği alana girişe izin verilmedi.
İmamoğlu, Gürlek için ne demişti?
Ekrem İmamoğlu hakknıda katıldığı bir panelde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
İmamoğlu, konuşmasında tehdit olmadığının altını çizerek; "Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim, etmem. Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım. Her zaman, herkes için adalet. Burdan tehdit iddiası çıkaran Başsavcıyı, Allah’a ve milletin vicdanına havale ediyorum" ifadelerini kullanmıştı.
İmamoğlu hakkında,“terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “tehdit” suçlamalarıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmıştı.
İmamoğlu, Akın Gürlek ile ilgili savcılık ifadesinde şunları söylemişti:
"Bence yargıyı, siyasi çıkarlar için araç hale getirenler günü gelecek, hukuk önünde gerçek bir muhasebeye tabi tutulacaktır. Bu bizim sözümüzdür. Bu yine belirttiğim gibi, halkın adalet talebinin karşılığıdır. Yargıyı araçsallaştıran siyasilerin er meydanına çıkıp mertçe yarışmak yerine, böyle yollara başvurmaktan vazgeçmesini istiyorum. Herkes kendini milletin ferasetine teslim etsin. Çünkü millet büyüktür!"