Antalya

"Avrupa, ihracatımıza üstü kapalı sınırlamalar uyguluyor"

2023 yılını 850 milyon dolar ihracat ile kapatan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB), 2024 yılına düşüşle girdi. Şubat ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ihracatta yüzde 30 düşüş kaydedildiği bilgisini veren BAİB Başkanı Mirza Çavuşoğlu, Ukrayna-Rusya Savaşı’ndan kaynaklanan olumsuz etkilerini para transferi dahil önemli ölçüde aştıklarını ancak döviz bazındaki yüksek maliyetlerin ve Bulgaristan sınırında devam eden sorunların ihracat rakamlarındaki düşüşe yol açtığını belirtti

“BULGARİSTAN KAPISINDA KAYBA UĞRATILIYORUZ”

Cumhuriyet'te yer alan habere göre Çavuşoğlu Bulgaristan sınır kapısında yaşanan sorunları şu sözlerle anlattı:

“Yaş meyve sebze anlamında en büyük sorunu Bulgaristan gümrük kapısında yaşadık. Yaklaşık 2 yıldır mücadele ediyoruz ve hala sürüyor. Bulgaristan’ın kendi içişlerindeki problemler, hala hükümetin kurulamamasının yansımaları bir yana Avrupa’nın örtük, görülmez sınırlandırma, kısıtlama yöntemlerinin işlediğini de düşünüyoruz. Ürünlerimizin girişi bu şekilde azaltılıyor. Tırlarımızın çok uzun süre kapıda beklemesi sonucu ürünlerimiz bozuldu, bozuk ürünlerimiz nedeniyle anlaşma yaptığımız firmalarla ilişkilerimiz bozuldu, cezalar ödendi, ciddi boyutta maddi  ve müşteri kayıpları yaşadık ve şu anda  ihracat rakamlarındaki düşüşte bunun sonucunu görüyoruz.”

Bulgaristan dışında çok fazla alternatif kapı olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, Yunanistan’a kara yoluyla, Romanya ve İtalya’ya da deniz yoluyla limanlara indirme yaparak yeni  kapılar açma çalışmaları olduğunu ancak henüz ilerleme kaydedilemediğini söyledi. 

“LABORATUVARDAN ŞAİBELİ PESTİSİT SONUÇLARI ÇIKIYOR”

Pestisit kalıntısı ile geri dönen ihraç ürünleri konusunda Türkiye hakkında haksız bir algı yaratıldığını savunan Çavuşoğlu “Avrupa’dan özellikle rakibimiz İspanya’dan daha iyi olduğumuzu biliyoruz aslına bakarsanız. Çok az miktarlara düştü kalıntı. Geri dönüşlerimiz çok daha azaldı. Pestisit anlamında iade edilen mallar çok azaldı. Bu bizler için yeterli değil. Daha fazla mücadele ederek sıfıra indirmeliyiz. Avrupa’nın üstü kapalı kısıtlamalardan bir tanesi de bu pestisit kalıntısı meselesi.  Bulgaristan’da yapılan analizlerde bu kısıtlamayı görüyoruz. Hiç olmayan pestisitlerin raporlarda çıktığını görüyoruz. Türkiye’de beşlerce onlarca yıldır hiç kullanılmayan ilaçların raporlarda çıktığını görüyoruz. Bunlar önümüzü kapatmak, ket vurmak için yapılan hamleler gibi geliyor. Bulgaristan’da ciddi siyasi baskılarla laboratuvarı kısa bir süre önce tekrar kapıya getirtebildik. Orada da bir nebze olsun rahatlayacağımıza inanıyoruz” dedi.

“KOTA, NE ENFLASYONU NE GIDA FİYATINI DÜŞÜRÜR”

Kotalar konusunda geçen sene Mart ayında domateste yaşadıkları acı tecrübeyi bir kez daha yaşamak istemediklerini belirten Çavuşoğlu, panikle verilen kararlarla hem üreticiye hem ihracatçıya zarar verildiğini öne sürerek, kota kararları verilirken taraflarla daha iyi görüşmeler yapılması gerektiğini söyledi. Gıda fiyatlarının ve enflasyonun düşürülmesi için kota uygulamasına başvurulmasının doğru olmadığını savunan Çavuşoğlu “Kota uygulayarak veya kısıtlama yaparak ürünlerin fiyatlarının düşebileceğine inanmıyoruz. İhracatın ürünlerin fiyatını arttırdığına inanmıyoruz. Burada yapmamız gereken, maliyetleri aşağı çekip, üretimi arttırmak. Üretimi arttırarak enflasyonu düşürebiliriz. Şu an yurt içinde de talep düşürülmeye çalışılıyor. Ben talebin düşürülerek enflasyonun düşürülebileceğine inanmıyorum. Arzın arttırılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Bu da ancak planlı üretimle gerçekleşebilir” dedi.

Mevcut döviz kurlarının ihracata etkisi ve seçimden sonraki  kur beklentileri sorulan Mirzaoğlu, “Biz hızlı döviz kuru artışından ziyade tahmin edilebilir ve düzenli kur artışından tarafız. Yurt dışında pazarlık yaparken, sözleşme hazırlarken kur dengesizliğinden etkileniyoruz. Döviz bazında maliyetler düşmediği sürece rekabette zorlanacağız” yanıtını verdi.