Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ocak ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında üyelerin katılımıyla ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. 

2024, 2023’ÜN GERİSİNDE

2024 yılının ekonomik göstergeler bakımından 2023 yılının gerisinde kalan bir yıl olduğunu söyleyen Çandır, 2024 yılı için yaklaşık yüzde 3 ekonomik büyüme beklendiğini, tarım sektörü için ise genel ekonomiden daha düşük bir büyüme öngördüklerini kaydetti. Çandır, üretimdeki gerilemelere paralel olarak ihracatta da benzer düşüşler yaşandığına dikkat çekti. Ülkede toplam ihracat yıllık yüzde 2.1 artarken, Antalya’nın ihracatının yüzde 1.4 azaldığını belirten Çandır, şunları kaydetti:

“Tarım ve gıda ihracatımız, ülkemizde yüzde 3.3 artarken, kentimizde yüzde 2.2 azalmıştır. Kentimizin ihracatının lokomotifi olan yaş meyve ve sebze ihracatı, ülkemizde 2.4, kentimizde ise yüzde 7.3 azalmıştır. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan kredi kullanımı, hem ülkemizde hem de kentimizde yıllık yüzde 43 civarında bir artış göstermiştir. Yani enflasyonun yüzde 45 civarında ilan edildiği bir ortamda aslında kredi büyümesi olmamıştır. Diğer taraftan, çekle işlem hacmi, ülkemizde yüzde 71, kentimizde ise yüzde 56 artmıştır. Bu göstergede de reel artış düşük kalmıştır. Buna karşılık protestolu senet hacmi, ülkemizde yüzde 150, Antalya’da ise yüzde 258 artarken, karşılıksız çek hacmi, ülkemizde yüzde 211, kentimizde ise yüzde 196 artış göstermiştir. Kurulan ve kapanan şirket sayıları da 2024 yılında hem genel olarak hem de kentimizde, olumsuz değişimler göstermiştir. Ülkemizde kurulan şirket sayısı yüzde 10, Antalya’da ise yüzde 21 azalmıştır. Kapanan şirket sayıları ise ülkemizde yüzde 21, kentimizde ise yüzde 46 artmıştır.”

 

BEKLENTİ ANKETLERİ GERÇEKLEŞENLE TUTMADI

2024 yılında üyelerine yılın başında, ortasında ve sonunda ekonomi anketleri yaptıklarını kaydeden Çandır, anket sonuçlarını paylaştı. Yıl başında doların yıllık ilan edilen enflasyon kadar olacağını tahmin edenlerin oranının yüzde 20 düzeyindeyken, yıl sonunda bu oranın yüzde 1’e gerilediğini bildiren Çandır, şu sonuçları paylaştı:

“Doların enflasyondan yüksek artacağını tahmin edenlerimizin oranı yüzde 53 iken yıl sonunda yüzde 6’ya düşmüştür. Doların enflasyondan düşük artacağını tahmin edenlerin oranı, yıl başında yüzde 27 iken, yıl sonunda yüzde 31’e yükselmiştir. 2024 yılı için yaptığımız ankette ekonominin 2023 yılına göre daha zor geçeceğini tahmin edenlerin oranı yüzde 65 iken, 2025 yılı için yaptığımız ankette ekonomin 2024 yılına göre daha zor geçeceğini tahmin edenlerin oranı yüzde 55’e gerilemiştir. Yani, 2025 yılına yönelik ekonomik beklentilerimiz, 2024 yılına göre nispi olarak daha olumlu bir düzeyde olmuştur. Ticaretimizle ilgili miktar ve parasal beklentilerimizde de benzer bir nispi iyileşme öngörülmüştür. Anketlerimizle ilgili stoklar, maliyetler, borçlar, alacaklar, krediye erişim ve yatırım/kapasite işlerindeki eğilimlerimiz yıl başı, yıl ortası ve yıl sonu itibarıyla giderek nispi bir iyileşme göstermiştir. Ancak, bunun en ciddi istisnası borçlar konusunda yaşanmıştır. Yıl başında ve ortasında, borçların enflasyondan daha az artacağını tahmin edenlerin oranı yüzde 20 iken yıl sonunda bu oran yüzde 9’a gerilemiştir.”

2025 yılı için tahminlerine bakıldığında genel ekonomik beklentideki nispi iyimserliğin bazı kalemlerde görülmediğini söyleyen Çandır, “Stokların enflasyondan az artacağını tahmin edenlerin oranı yüzde 62 olmuştur. 2024 yılında ise bu oran yaklaşık yüzde 25 idi. Maliyetler konusunda da benzer bir eğilim görülmüştür. 2025 yılı için maliyet artışının ilan edilen enflasyondan fazla olacağını tahmin edenlerin oranı yüzde 62 olmuştur. 2024 yılı için bu oran yüzde 32 idi. Borçlar konusunda ise, enflasyondan yüksek olacağını tahmin edenlerin oranı yüzde 43 olmuştur. 2024 yılında bu oran yüzde 25 idi. Kredilerdeki artışın da enflasyonun üzerinde olacağını tahmin edenlerin oranı yüzde 34 olmuştur. 2024 yılında bu oran yüzde 15 idi. Yani kısaca, 2025 yılında maliyetlerin, borçların ve kredilerin hızlı artacağını büyük ölçüde tahmin ediyoruz” bilgilerini paylaştı.

EN BÜYÜK SORUN MALİYET ARTIŞI

Ankette “2024 yılında işinizi aşağıdakilerden hangisi en olumsuz etkiledi?” sorusuna, ankete katılanların yüzde 56’nın maliyet artışlarını, yüzde 20’sinin enflasyonu, yüzde 11’inin dolardaki yetersiz artış olduğunu ifade ettiğini bildiren Çandır, “Geride bıraktığınız 5 yıllık dönemi göz önünde bulundurarak, sektörünüzün önümüzdeki 5 yıl için en temel problemi ne olur?” sorusuna yüzde 46’sının maliyet artışları, yüzde 27’sinin piyasa belirsizliğini en önemli riskler olarak gördüğünü kaydetti.

ÜRETİMİN YÜZDE 10’U HALLERDE İŞLEM GÖRÜYOR

Antalya Ticaret Borsası olarak son 4 yıldır, her ay Antalya halleri aylık domates, sebze ve meyve fiyat ve miktar endekslerini açıkladıklarını belirten Çandır, Antalya hallerinde işlem gören sebze ve meyve miktarlarının her geçen yıl azaldığına dikkat çekti. Çandır, “Bu durum, haldeki piyasa işleyişini olumsuz yönde etkilemektedir. Son 10 yılda hallerimizdeki işlem miktarları; domateste yüzde 56, sebzede yüzde 47 ve meyvede ise yüzde 38 azalmıştır. Böylece 2024 yılında Antalya hallerinde işlem gören; domates miktarı 294 bin tona, sebze miktarı 814 bin tona ve meyve miktarı ise 189 bin tona gerilemiştir. Açıklanan son verilere göre Antalya’nın domates üretimi 2.6 milyon tona, sebze üretimi 5 milyon tona ve meyve üretimi ise 2 milyon tona ulaşmıştır. Yani genel olarak üretimin yüzde 10’u kadar ürün, hallerde işlem görmüştür. Bu durum, gerçekten piyasa bozucu bir mekanizma yaratmaktadır. Çünkü yaş meyve sebze piyasasının, çok hızlı ve etkin işleyişe sahip olması gereklidir. Piyasanın etkin işleyişi, toplam miktarın anlamlı yoğunluğunun hallerde işlem görmesiyle gerçekleşebilir” diye konuştu.

ENFLASYON ARZ KAYNAKLI

Merkez Bankası’nın son iki ayda 5 puanlık bir faiz indirimi ile politika faizini yüzde 45’e çektiğini belirten Başkan Ali Çandır, “Bu durum, hepimizin beklentisi dahilindeydi. Ancak uzun süredir ısrarla belirttiğim gibi yaşadığımız enflasyon, talep kaynaklı olmaktan çok arz kaynaklıdır. Yani ciddi bir üretim darboğazından ya da iştahsızlığından geçmekteyiz. Çünkü üretim maliyetleri, talep piyasasını karşılayacak düzeyin üzerinde seyretmektedir. Anketlerde de açıkça gördüğümüz gibi maliyet yapımız ve düzeyimiz, üretim faaliyetleri için açık ara önümüzdeki en büyük engel olarak görülmektedir. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmak isteniyorsa işin temel çözümü, maliyet yapısını bozucu politikalar uygulamamaktır diye düşünmekteyim. Bunun ilk ve güven verici adımı da kuşkusuz yönetilen ve yönlendirilen fiyatları, yurtiçi üretici fiyatlarının altında tutmaktır. Diğer bir temel politika uygulaması da veri ve bilgi paylaşımının daha şeffaflaşmasını sağlamaktır. Döviz fiyatlarının manşet enflasyonun altında bırakılma çabası da ileriye yönelik ciddi bir baskı unsuru oluşturmaktadır. Bu baskı, üretici kesimde endişe yaratmakta ve belirsizliği gereksiz yere artırmaktadır. Türk Lirasının gerçekçi ve sürdürülebilir olmayan değerlenmesi, bir taraftan ihracatçımızı çıkmaza sürüklerken diğer taraftan da yurtiçi üretimi motive etmek yerine ithalatı motive etmektedir. Bu da istediğimiz bir durum değildir” değerlendirmesinde bulundu.

İHRACATIN GELİŞMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Antalya Ticaret Borsası olarak üyelerinin ihracatını geliştirmek ve kurumsal kapasitelerini artırmak amacıyla çalıştıklarını söyleyen Çandır, Ticaret Bakanlığı destekli Ur-Ge projelerinin başarıyla devam ettiğini kaydetti. Çandır, kesme çiçek sektörüne yönelik Ur-Ge projesi kapsamında 2023 yılında Kolombiya, 2024 yılında İngiltere ve Kuzey İrlanda’ya ziyaretler gerçekleştirdiklerini, son olarak da Kenya’yı ziyaret ederek önemli görüşmeler yaptıklarını bildirdi. Çandır, “Kenya’da, kesme çiçek üreticileri ve ihracatçılarıyla yüz yüze görüşmeler yaparak ticari iş birliği olanaklarını değerlendirdik. Avrupa’nın kesme çiçek ithalatında önde gelen ülkelerinden biri olan Kenya, son 20 yılda bu alanda bir başarı hikayesi yazmıştır. Bu başarıda, uygun iklim koşulları, iş gücüne erişim kolaylığı, düşük maliyetler ve kamu tarafından sağlanan teşvikler büyük rol oynamaktadır. Vergi teşvikleri, uygun maliyetli havayolu lojistiği, elektrik gibi girdi maliyetlerinin azaltılması ve yabancı yatırımcıya sunulan avantajlar, üretim ve ihracatı destekleyen politikaların başlıca unsurlarıdır. Avrupa Birliği pazarına yakınlığıyla önemli bir avantaja sahip olan ülkemizin, bu tür kapsamlı politikalar geliştirmesi, kesme çiçek üretim ve ihracatının hızla artmasına fırsat yaratacağını paylaşmak isterim. Üyelerimizin, Kenya ziyareti ve yapılan görüşmelerden elde ettikleri kazanımların ticaret ve Ar-Ge faaliyetlerine olumlu katkılar sunmasını diliyorum. Antalya Ticaret Borsası olarak, üyelerimizin ve sektörlerimizin küresel pazarlarda daha güçlü ve rekabetçi bir konumda olması için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.

KEKİK TARİFE BEDELİNDEKİ AFAKİ ARTIŞ İHRACATI ETKİLER

Orman Genel Müdürlüğü’nün 2025 yılı Döner Sermaye Bütçesi kapsamında 2025 yılı tarife bedellerinde afaki düzeyde artışlar yaptığını bildiren Başkan Çandır, kekik için tarife bedelinin yüzde 208 artırıldığını, bu tutara yüzde 3 oranındaki Bakanlık Fonu ve yüzde 20 oranında KDV eklendiğinde 2025 yılı için toplamda yüzde 308’lik bir artış ortaya çıktığını söyledi. Çandır, “Bu artışlar, orman köylüsünün ürün toplamaktan vazgeçmesine, üyelerimizin faaliyetlerini sürdürmekte ve ticaretlerini devam ettirmekte zorlanmasına yol açacaktır. Ülkemizin ihracatını olumsuz etkileyerek uluslararası pazarlarda kayıplara neden olacaktır. Üyelerimiz, söz konusu bedellerin 2025 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranını aşmayacak biçimde güncellenmesi talep edilmektedir. Üyelerimizden gelen talep üzerine konuya ilişkin gerekli düzenlemenin yapılması için gerekli girişimlerde bulunduk, takipçisi olacağız” diye konuştu.

Radyo televizyon yayıncıları Antalya'da bir araya geldi Radyo televizyon yayıncıları Antalya'da bir araya geldi

ZİNCİR MARKETLERİN FASON ÜRETİMİ PİYASA DENGESİNİ BOZDU

Zincir marketlerin kendi isimleri veya alt markaları altında fason üretim yaptırarak, ürünlerini ürettirdikleri işletmelerle doğrudan rekabet etmeye başladığını söyleyen Çandır, “Bu durum, özellikle son dönemde belirgin bir artış göstermiş ve piyasa dengelerini olumsuz yönde etkilemiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin zincir market raflarında yer alması her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Diğer taraftan üyelerimiz, zincir marketlerin mevcut tedarikçilerine sunduğu zorlu tahsilat şartları, promosyon talepleri, tek taraflı indirim ve iade uygulamalarının birçok işletmeyi ve markayı ciddi anlamda zorladığını ifade etmektedirler. Piyasada hakim unsur olma özelliklerini düzenlemek ve piyasa dengelerini korunmak için bu kapsamda yasal düzenlemelere ve uygulamalara acil ihtiyaç duyulmaktadır” diye konuştu.

Başkan Çandır, 2025 yılının herkes için sağlıklı, mutlu, başarılı ve bereketli bir yıl olması dileyerek konuşmasını tamamladı.

Meclis’te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Editör: Ece Güneş