Antalya Valisi Hulusi Şahin'in Okul Aile Birlikleri'nin bağış toplayarak okul ihtiyaçlarını gidermesine ve öğrencilere temizlik yaptırılmasıyla ilgili açıklamalarını CHP Muratpaşa İlçe Başkanı ve Veli-Der Antalya Şube Başkanı eleştirdi.
Antalya Valisi Hulusi Şahin Hürriyet Gazetesi’ne geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda okullarda ödenek yoksunluğu nedeniyle yaşanan temizlik ve hijyen sorunları ile velilerden bağış adı altında istenen kayıt parası konusunda sorulan soruya “Kayıt parası hukuksuzdur. Böyle bir şey yapan idare varsa, soruşturma açarız. Nitekim, bize de şikayetler geliyor, biz de müfettiş görevlendiriyor, soruşturma açıyoruz. Bu şekilde görevden alınan okul idareleri var. Fakat şunu da unutmayalım; hiçbir şekilde bağış toplanamaz diye bir şey yok. Okul aile birlikleri velilerden oluşan bir yapı. Bu yapı, okulun ortak giderleri için bağış toplayabilir. Okul aile birliklerinin, sorumlu oldukları okulu daha iyi hale getirmek için bir çaba içinde olmalarının yanlış bir tarafı yok. İyi niyetle bir şeyler yapmak için bir araya gelen insanları rencide etmemek lazım. Ama bu işi zorla yapmaya çalışanlar varsa elbette müdahale ederiz. Şunu da unutmayalım; okul aile birlikleri çok sıkı biçimde denetleniyor. Yani onların nasıl harcama yapacağı da mevzuata bağlı” cevabını vermişti.
"Veli bağışları eğitimde bölgesel eşitsizlerin oluşmasına yol açıyor"
CHP Antalya Muratpaşa İlçe Başkanı Avukat Can Okan Kıran, Vali Şahin’in yaptığı bu açıklama devletin kamusal ücretsiz eğitim sağlayamadığının itiraf edildiğini ve eğitimde eşitsizliğin bu bağışlar yöntemi ile derinleştirildiğini savundu. Kıran “Eğitim anayasal bir haktır. Anayasa kapsamında devletin eğitimle ilgili temel ihtiyaçları giderme yükümlülüğü vardır. Bunları veliler üzerinden götürmeye çalışmak devletin asli görevini yerine getiremediğinin itirafıdır. Şunu sormak istiyoruz: Okul Aile Birlikleri’nin temel görevi okullardaki temizliği sağlamak, okullardaki eksik eğitim araç gereçlerini almak mıdır? Bunun asli sorumlusu Bakanlık değil midir? Böyle bir yük Okul Aile Birliklerine yüklenince bölgesel olarak, mahalle mahalle okullarda farklı eğitim seviyeleri ortaya çıkıyor. Bir mahallenin gelir durumu, ekonomik durumu yüksekse okul aile birliği daha fazla ücret topluyor ve o çocuklar daha iyi bir eğitim ortamı bulurken, daha düşük gelirli bir yerde bulunan okulda öğrenciler daha kötü bir eğitim ortamı ile karşı karşıya kalıyor. Bunu engellemenin yolu tüm okullara eşit hizmet götürmektir” dedi.
"Dayatma temizlik alışkanlığı kazandırmada pedagojik yöntem olamaz"
Veli- Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç da, devletin kamusal eşit eğitim sorumluluğunu sırtından atmak için Okul Aile Birliği Yardımlaşma Dernekleri’nin yönetmeliğinin değiştirip Okul Aile Birliği’ni araçsallaştırdığını, para toplama aygıtı haline getirdiğini savundu.
Valinin öğrencilerin temizlik alışkanlığı kazanması için sınıf temizliği yapması ile öğrencinin okulda temizlik görevlisi olmadığı için cam silip paspas yapması, tuvalet temizlemesi arasında anlayış bakımından büyük fark olduğunun altını çizen Koç, “Ben de sınıf öğretmenliği yaptım, çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırmak, çevresini temiz tutma bilinci vermek için önce kirletmemeği, sonra attığı çöpleri temizleme eğitimi verdik. Bu davranışı her öğretmen arkadaşımız çocuğa kazandırmaya çalışır. Ancak sen tasarruf adı altında okula temizlik görevlisi vermeyeceksin, öğrenciye kişisel temizlik alışkanlığı kazandırmayı da bunun üzerinden açıklayacaksın. Mecburiyet ve dayatmayı sayın valinin hangi pedagojik açıdan açıkladığını da merak ediyoruz doğrusu. Bu doğru bir yöntem değil. Biz veliler ne yapılmaya çalışıldığının, neler yapıldığının oldukça farkındayız.” dedi.
"Devlet okulundaki yoksul çocuktan esirgenen özel okullara aktarılıyor"
Koç, özel okulları teşvik etmek amacıyla devlet tarafından öğrenci başına 24 bin-28 bin lira yardım yapılırken devlet okulunda öğrenci başına yapılan yardımın 4 lira olarak belirlenmesini de eleştirerek, “Bu uygulama anayasadaki eşitlik ilkesine aykırıdır” yorumunu yaptı. “Bu durumda şunu soruyoruz: Eğitimden, çocuklarımızdan tasarruf yapılır mı? Kaldı ki tasarruf politikaları sadece devlet okullarındaki yoksul çocuklara mı uygulanıyor?” diye soran Koç, velileri CİMER dahil tüm kurumlara eğitimde tasarruf adı altında yapılan bu uygulamalara karşı Anayasanın ilgili maddelerine dayanarak bu dilekçe vermeye davet etti.
.