Danimarka Alanya direkt uçak seferleri başladı
Danimarka Alanya direkt uçak seferleri başladı
İçeriği Görüntüle

Erişilebilir kentler ve engelsiz turizm konusunda uzun yıllardır hak savunuculuğu yürüten ve başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Türkiye’de pek çok belediyeyi erişilebilirlik bakımından asgari standartlara ulaştırma konusunda programlar hazırlayan  ve yürüten Adem Kuyumcu bu sorunun peşinde. Engelliler için konaklama, ulaşım, müze gezileri, denize erişim gibi alanlarda yaşanan sayısız engel, bu vatandaşlarımızı turizm fırsatlarından dışlıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 20 bin 500 civarında turizm işletme belgeli otel bulunuyor. Bu otellerde toplam 1 milyon 800 binin üzerinde yatak kapasitesi var. Ancak erişilebilir oda olarak tanımlanan oda sayısı yalnızca 1176. Üstelik Kuyumcu'nun saha gözlemlerine göre, bu odaların önemli bir bölümü erişilebilirlik standartlarına uygun değil. Odaya çıkan rampalar çok dik, asansör yok ya da tuvaletler mevzuata uygun düzenlenmemiş.  “Acentenin ‘engellilere uygun’ diye tanıttığı otelin kapısında rampa bile olmadığını belirten Kuyumcu .  engellileri turizm dışına iten sistemli bir ayrımcılık olduğunu ve çoğu zaman "mış gibi yapılmış" bir erişilebilirlik söz konusu olduğunu öne sürüyor.Kuyumcu, TUİ’nin en iyi 100 otel listesinde Türkiye'den 19 otel var. Ancak yapılan denetimlerde bu otellerin hiçbirinin erişilebilirlik mevzuatına uygun olmadığı ortaya çıktı.  Kuyumcu“Engelsiz olmayanların oylarıyla belirlenen en iyiler listesi bu. Bu da ayrımcılığın başka bir boyutu.” Yorumunu yapıyor. Oysa Türkiye’de nüfusun yüzde 24,5’i, yani yaklaşık 20 milyon kişi, bir ya da birden fazla vücut fonksiyonunu kullanamıyor. Bu insanların tatil ihtiyacı bulunuyor.

Türkiye 150 milyar Euroluk erişilebilir turizm payını kaçırıyor 

Avrupa’da 70 milyon engelli birey yaşıyor, yaşlı bireylerle birlikte bu sayı 150 milyona ulaşıyor. Toplamda 150 milyar Euro’luk dev bir pazar oluşmuş durumda. Ancak Türkiye bu pazardan faydalanamıyor. Kuyumcu’ya göre, bunun temel nedeni belediyelerin ve otellerin erişilebilirlik konusunda gerekli altyapıyı sunmaması. “Erişilebilirlik olmadan turizm planı olmaz” diyor.

Erişilebilirliğin maliyeti düşük, getirisi yüksek

Yeni yapılan otellerde erişilebilir tasarımların baştan yapılması, ekstra maliyet yaratmıyor. Mevcut yapılar için yapılacak düzenlemeler de Kuyumcu’ya göre oldukça makul: “Görme ve işitme engelliler için yapılacak düzenlemelerin maliyeti düşük ama etkisi büyük.”

Örneğin; sesli yönlendirme sistemleri, Braille menüler, işaret dili bilen personel, tekerlekli sandalye kullanıcıları için uygun masa düzeni ya da havuza giriş lifti gibi çözümler herkesin konforunu artırıyor. Ama esas fayda: Otellerin sezon dışı da müşteri çekebilmesi.

Afetlerde erişilebilirlik hayat kurtarır

Kuyumcu, turistik konaklamalarda yangın, deprem gibi afetlerde son yıllarda yaşanan kayıplara da dikkat çekiyor. “Engelli, yaşlı, özel gereksinimli bireylerin ve ailelerin otele gitmeden önce durumlarını bildirebileceği detaylı sistem olmalı. Bir form doldurulması istenmeli ve bu formda sorular detaylı hazırlanmalı. Bir engeliniz var mı ile başlayan soru, engelin tarifi, bu engel ile ilgili kullanılan cihaz ve aparatların tanımı, kullanılan iletişim araçları ve yöntemi bu formda tanımlanmalı. Her odada düdük, acil sağlık çantası, sesli yönlendirme, görsel uyarılar olmalı. Afet sonrası müdahale yetmez, öncesinde tedbir gerekir.”diyor.

Yasal mevzuat var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın erişilebilirlik düzenlemeleri hazır. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yönetmelikleri net. Ancak denetim ve uygulama yok. Otellere erişilebilir turizm belgesi verilmesi planlanmıştı, ama somut bir adım atılmadı.

Adem Kuyumcu bu boşluğu kapatmak için kendi değerlendirme sistemlerini kuruyor. “Tam erişilebilirliğe sahip otelleri uluslararası platformlarda ücretsiz tanıtmayı planlıyoruz” diyor.

Kaynak: Antalya Körfez