Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını Manavgat yangınlarının yıldönümünde Antalya’nın Serik ilçesinde dün saat 12 sularında çıkan ve  yaklaşık 22 saatin ardından büyük bir mücadele sonucunda kontrol altına alınabilen ancak yine de 81 hektar ormanlık alanın yok olmasıyla sonuçlanan orman yangınının ilk tespitlere göre elektrik direğinin devrilmesi nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı.  Haziran ayında Mardin ve Diyarbakır’da toplam 15 bin dönüm ekili arazinin yok olduğu yangında da DEDAŞ adres gösterilmişti. Orman yangınlarında gözler enerji dağıtım şirketlerinde.

Orman yangınlarında enerji şirketlerinin bakım onarım zafiyeti

Ormanın içinden ya da yakınından elektrik dağıtım hatlarının geçmesi yangın riskini de beraberinde getiriyor. Türkiye’deki elektrik dağıtım bölgelerinin 2009 yılından itibaren özelleşmesiyle yıllar içinde enerji nakil hatları kaynaklı orman yangınlarının sayısında artış gözleniyor. Enerji dağıtım şirketleri belli periyodlarla hatları kontrol etmek, bakımlarını yaptırmaktan sorumlu. Dağıtım şirketleriyse bakım ve onarım faaliyetlerini yatırım giderleri arasında gösteriyor ve bu bakım işlerini genellikle ihale ederek başka şirketlere devrediyor.

2021’de Yanan ormanlık alanın 4’te 1’i enerji nakil hatlarından kaynaklı

Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Prof. Ali Kavgacı, enerji nakil hatlarının çıkan yangın sayısında yüzde 3.2’lik bir orana sahip olduğu bilgisini vererek 2021 yılında yanan 140 bin hektar ormanlık alandan terör ve kundaklama nedeniyle yanan ormanlık alan toplam 17 hektar, enerji nakil hatlarından kaynaklı çıkan yangınlar nedeniyleyse 37 bin 358 hektar ormanlık alanın kaybedildiği bilgisini veriyor.  Enerji nakil hatları nedeniyle çıkan yangın sayısına göre, yanan alanını büyüklüğünü ise, enerji nakil hatlarının bulunduğu ormanlık bölgelerin kolay müdahale edilemeyen, zor coğrafi bölgelerde olmasıyla açıklıyor.

“Enerji şirketlerine verilen ceza caydırıcı değil”

 Enerji dağıtım şirketleri bakım ve onarım sorumluluklarını ihmal ettiklerinde çıkan orman yangınından dolayı suçlu bulunmaları halindeyse tazminat cezası ile karşılaşıyor.  Kavgacı, mahkeme sürecinin ardından yangının enerji nakil hatlarından kaynaklandığına hükmedilmesi halinde tazminat cezasının gündeme geldiğini belirterek “Yangın söndürme bedeli, yanan odun maddesi ve yapılacak ağaçlandırma bedeli üzerinden bir bedel hesaplanarak bu tazminat belirleniyor. Bir ekosistem yanıyor. Orman ekosisteminin kendine has özellikleri var, toprak koruma, erozyonu önleme, su tutma, estetik gibi, arıcılık gibi, odun dışı orman ürünleri gibi birçok hizmeti var, yanan sadece odun değil ama tazminat hesabı yapılırken maddi değerler üzerinden yapılıyor. Bu tazminat gerçek kaybın değerini karşılamıyor. Bu tazminatları değerlendirirken ekosistemi göz önünde bulundurmak gerekiyor. Mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç duyduğu açık. Caydırıcı olacak şekilde mevzuat düzenlemeleri gerekiyor. Orman genel müdürlüğünün en büyük çalışma alanı yangınla mücadele. Yangına büyük bir enerji sarf ediliyor. Tüm motivasyonun yangına ayrıldığı bir coğrafyada enerji nakil hatları nedeniyle yangınının çıkması ve bunlar nedeniyle yanan alanın beşte bir oranına ulaşması üzücü” yorumunu yapıyor.

Editör: Ece Güneş