Gündem

CHP Antalya yeni eğitim öğretim yılı için uyardı

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, 2024 - 2025 eğitim öğretim yılına sorunlarla başladığına işaret etti. Ekonomik koşullar nedeniyle artan yoksulluğun öğrencilerin eğitim öğretim hayatını doğrudan etkilediğine işaret eden Kamacı, sürekli değişen eğitim sisteminin, maarif modelinin, MESEM, ÇEDES sisteminin, köy okullarının kapatılmasının da eğitim öğretime zarar verdiğini söyledi

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, 2024 - 2025 eğitim öğretim yılına sorunlarla başladığına işaret etti.  Ekonomik koşullar nedeniyle artan yoksulluğun öğrencilerin eğitim öğretim hayatını doğrudan etkilediğine işaret eden Kamacı, sürekli değişen eğitim sisteminin, maarif modelinin, MESEM, ÇEDES sisteminin, köy okullarının kapatılmasının da eğitim öğretime  zarar verdiğini söyledi

Sürekli değişen eğitim sistemi 

2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı 9 Eylül pazartesi günü başlayacak. Ülke genelinde 20 milyona yakın öğrenci ve bir milyondan fazla öğretmen 9 Eylül günü eğitim öğretime başlayacaklar. Eğitim sistemi 22 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde en fazla tahribata uğrayan alanlardan birisi oldu. Çünkü bu iktidar kendi ideolojik dayatmalarını çocuklarımıza ve gençlerimize yaparak sorgulamayan sadece itaat eden bir nesil yetiştirmek istedi. Eğitim sistemini de bu doğrultuda sürekli değiştirdi. Sık sık bakanları ve kadroları da değiştirerek eğitim sistemini kaosa sürükledi. Cumhuriyetimizin ilanından itibaren inşa edilmeye çalışılan laik, bilimsel eğitim sistemimiz özünden hızla uzaklaştırılarak bugün eğitim bileşenleri dışındaki güçlerin kontrolüne geçmiştir. Çeşitli tarikatlar, sözde vakıflar Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladıkları protokollerle eğitim sistemine yön vermektedirler.

"Maaarif Modeli ufuk açıcı bir müfretad değil"

Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl yeni bir müfredatla eğitim öğretim yılını başlatmıştır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla hazırlanan müfredat eğitim bileşenlerine sorulmadan, önerileri alınmadan, bilim insanlarının önerileri önemsenmeden uygulamaya konulmuştur. Bu müfredat Türkiye’nin geleceğini aydınlık hale getirecek bir müfredat değildir. Bilimi, teknolojiyi önceleyen, çağı yakalayacak nesiller yetiştirecek bir müfredat değildir. Gençlerimizin ufkunu açacak bir müfredat değildir. Diğer taraftan uygulamaları geçtiğimiz eğitim öğretim yılında çok fazla sorun oldu. Okullarda öğretmen, yardımcı personel, donanım eksiklikleri yaşanıyorken, bu eksikliklerin görmezden gelinip pedagojik formasyonu olmayan görevliler okullara görevlendirildi. Bu uygulama ile eğitim sistemimiz giderek bilimsel nitelikten uzaklaştırıldı. ÇEDES vb. uygulamalar eleştirel eğitim anlayışını zedeleyerek, öğrencilerimizi tek bir düşünsel kalıba sokmayı hedeflemektedir. Eğitim, özgür düşünen bireyler yetiştirme amacını taşımalıdır. Ancak ÇEDES gibi projeler, bu amacı baltalayarak, öğrencilerin sorgulama yetilerini köreltmektedir. “ÇEDES” uygulaması eğitim sistemine yerleştirilmiş bir bombadır.
Eğitim bilimi içerisinde yeri olmamalıdır.

MESEM gençleri ucuz işgücü halien getiriyor


Eğitimin bir diğer sorunu ise MESEM projesidir. Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) projesi, genç işsizliği çözme iddiasıyla ortaya atılmış olsa da, öğrencileri sektörün ihtiyacına uygun, erken yaşta ucuz iş gücü haline getirmektedir. Bu proje, gençlerimize nitelikli bir eğitim ve meslek kazandırmaktan ziyade, onları düşük ücretlerle çalıştırmanın bir aracı haline gelmiştir. Mesleki eğitimin öğrencinin üstün yararı gözetilerek yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

"Köy okullarının kapatılması köye zarar verdi"


Eğitime ayrılan bütçenin yetersiz olması, eğitim yatırımlarına kaynak aktarılmaması, okulların zorunlu giderlerinin devlet bütçesinden karşılanmasında yetersiz kalınması eğitim süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Velilerden kayıt dışı toplanan paralar okulların giderlerini karşılayamaz. Okullara yeteri kadar kaynak ayrılmalı ve eğitim önemsenmelidir.
Değerli Basın Mensupları bugün köy okullarının kapatılmış olmasının olumsuzluklarını her açıdan yaşıyoruz. Köy okullarının kapatılması köyden kente göçü artırmıştır. Bu nedenle köylerde üretim azalmıştır. Taşımalı eğitim hiçbir şekilde sürekli olamaz. Köylerden öğretmenlerin çekilmesi ile her yönüyle köylünün aydınlatılması ortadan kalkmıştır. CHP İktidarında oluşturacağımız kriterlere uyan köy okullarını yeniden açacağız. Eğitimde eşitliğin sağlanmasının ilk adımı olacak bu çalışmamız.

Öğrencilere bir öğün ücretsiz verilmelidir


Değerli arkadaşlar Adalet ve Kalkınma Partisinin uyguladığı zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapan ekonomi politikalarının bir sonucu olarak yoksulluk her geçen gün artmaktadır. Bu yoksulluğu kentlerin kenar mahallelerindeki okullarda kolayca görebilirsiniz. Öğrenci velileri okul ihtiyaçlarını karşılamada büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan bir velinin çocuğunun okula hazırlık giderlerini karşılaması olanaksızdır. Ailede birden fazla çocuk varsa durum daha da vahim bir hal almaktadır. Çok uzak olduğu halde servis kullanamayan, okula beslenme çantası boş gelen, okul kantinlerinden herhangi bir ürün alamayan öğrencilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Yoksulluğun sorumlusu olan iktidar her öğrenciye okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek vermekle yükümlüdür. Bu sağlıklı bir eğitim ortamının oluşturulması ve sosyal devlet olmanın bir gereğidir. CHP’li belediyeler sorumluluk alanı olmasa da bu konuda ellerinden geleni yapmaktadırlar. İktidar olduğumuzda bu sorunu ortadan kaldıracağız.

Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu


Antalya bir üniversite kentidir. Bugün üniversiteyi kazanmış bir öğrencinin en önemli sorunu barınma sorunudur. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin yurtları olmasına rağmen Kredi ve Yurtlar Kurumunun bu sorunu kalıcı olarak çözmesi gerekmektedir. Barınma sorununu çözemediği için okulunu bırakan öğrenci sayısı her geçen yıl artmaktadır. Yaşanan sorunlar öğretmenler açısından da farklı değil. Öğretmenlik mesleğini her geçen gün itibarsızlaştırılmaktadır. Bütün itirazlara rağmen öneriler dikkate alınmayarak hazırlanan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” öğretmenlik mesleğini tanımlamaktan çok uzaktır. Öğretmenlerimizin özlük, ekonomik beklentilerini karşılayacak adımlar atılmalıdır. Okullarda öğretmene yönelik şiddeti önleyecek tedbirler alınmalıdır. Özel okullarda ve dershanelerde çalışan öğretmenlerimizin özlük hakları verilmeli ve onların en önemli talebi olan kamuda çalışan öğretmen maaşının alt sınır olması
talepleri karşılanmalıdır.

Değerli Basın Mensupları eğitim Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde bir kaosa sürüklenmiştir. Bu iktidarın bu alanı düzeltebilecek iradesi de, mecali de yoktur. İktidar artık kontrolü elinden kaçırmıştır. Hiç kimse kaygılanmasın. CHP; Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün önerdiği şekliyle laik, bilimsel eğitim anlayışını çocuklarımız ve gençlerimizle yeniden tanıştıracaktır. Her yönüyle çağdaş bir ülkenin inşasının eğitim sisteminden
geçtiğini biliyoruz.


9 Eylül Pazartesi günü Antalya’da da 500 binden fazla öğrenci ve 36 binden fazla öğretmen ders başı yapacaklar. Sizin aracılığınızla 2024-2025 Eğitim öğretim yılının öğrenci ve öğretmenlerimize başarı getirmesini dilerim.