Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, belediyelerin SGK prim borçlarına ilişkin devam eden tartışma konusunda açıklama yaptı. Kamacı açıklamasında, tartışmayı suni gündem oluşturma çabası olarak değerlendirdi. Nail Kamacı’nın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Yakından izlendiği üzere bir süredir Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamalarıyla belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları tartışma konusu olmuştur. Yaratılan bu suni gündem, iktidarın 22 yıllık yönetimi sonunda Ülkemizi ve Milletimizi karşı karşıya bıraktığı büyük ekonomik çöküşün sosyal, siyasal ve finansal sonuçlarını kamuoyundan saklama çabası olarak değerlendirilmektedir.
"Belediyelerin SGK borcu, SGK karadeliğinin dişinin kovuğunu doldurmaz"
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bakan tarafından belediyelerin vadesi geçmiş toplam SGK prim borcunun 96 milyar TL düzeyinde olduğu duyurulmuştur. Bu tutar, Sosyal Güvenlik Kurumunun 2023 yılı gelirlerinin %4’ü, 2024 yılı tahmini bütçe gelirlerinin ise sadece %2,9’u düzeyindedir. Buna karşın, SGK’nun açık veren bütçesini tamamlamak için 2023 yılında Hazine’den 809 milyar TL aktarılmıştır. 2024 yılında Hazine’den karşılanması öngörülen SGK bütçe açığı tutarı ise 1.500 milyar TL’dır. Bu veriler dikkate alındığında, tartışma konusu yapılan belediyelerin toplam SGK prim borcu defaten ödense dahi, bu tutarın adeta dişin kovuğunu doldurmayacağı, SGK bütçesinde yaratılan kara deliğin en fazla %10’u düzeyinde bir kaynak oluşturacağı anlaşılmaktadır.
Yaratılmaya çalışılan tartışmanın bir başka boyutu ise borcu kimin oluşturduğu ya da borçlunun kim olduğu konusudur:
Bilindiği üzere, belediyeler bünyesinde 2 farklı statüde personel çalıştırılmakta; memur statüsüyle doğrudan belediye çalışanı olan ve 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olan personelin yanı sıra 696 sayılı KHK ile kurulan belediye personel şirketleri bünyesinde çalışan personel ve belediyelerin iştiraklerinde istihdam edilen personel bulunmaktadır. Memur statüsüyle doğrudan belediyeler bünyesinde istihdam edilmiş olan personelin SGK primleri İlbank marifetiyle belediyelere merkezi idare bütçesinden aktarılacak gelirlerden kesilmektedir.
Sayın Bakan’ın 96 milyar TL’lık toplam borcun %80’inin belediye şirketlerine ait olduğunu ifade ederek, bu durumu teyit etmiştir. Bu çerçevede, borcun sahibi büyük oranda belediye şirketleridir. Diğer soru ise borcu kimin oluşturduğudur?
Borcu oluşturan iktidar partileri ve iktidar partilerinin basiretsiz belediye başkanlarıdır, beceriksiz yöneticileridir. Vizyonsuz, fen ve sanat kurallarına uymayan, verimsiz, hesapsız, plansız yatırımlar yapmak suretiyle bütçeleri adeta patlatmışlar, mali tabloları borç bütçelerine dönüştürmüşlerdir. Belediye kadrolarını liyakatsiz, eş, dost, akraba, yandaş, bankamatik memurlarıyla doldurmuşlardır. Böylece belediye bütçelerini adeta maaş ödeme cetvelleri haline dönüştürmüşlerdir.
"CHP'li belediyelerin uluslarararası kredi notu yüksektir"
2019 yerel seçimlerinde vatandaşlarımızın teveccühüyle CHP’li başkanların göreve başladığı belediyelerin tamamında büyük bir borç yüküyle karşılaşılmıştır. 2024 yılında iktidar partilerinden alınan belediyelerde de aynı tablo ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum yetmezmiş gibi belediyelerin merkezi idareden aldıkları gelirlerde kesintiye gidilmiştir. Bir taraftan gelirlerin kesilmesi, bir taraftan, ağır borç yükünün yarattığı ödeme zorluğu, diğer taraftan ağır denetim baskısı ile CHP’li belediyelerin adeta çalışmalarına engel olunmak istenmiştir. Buna karşın, belediye başkanlarımız üstün bir performans sergileyerek, hem vatandaşlarımızı sosyal demokrat belediyecilik ile tanıştırmışlar, belediye hizmetlerini bihakkın yerine getirmişler, hem de belediyelerin mali durumlarını sürdürülebilir bir düzeye ulaştırmışlardır. Son 5 yıldır CHP’li başkanlar tarafından yönetilen belediyelerimizin uluslararası kredi notlarının TC Hazinesi’nden yüksek olması bu durumun en önemli göstergesi olarak görülmektedir.
İktidar Lale Devri yaşıyor
Sonuç olarak; belediyelerin sigorta prim borçları üzerinden yaratılmaya çalışılan tartışma, bir bardak suda fırtına koparma girişimidir ve hedefi CHP’li belediye başkanlarıdır. 22 yıllık iktidarın sonunda gelinen ekonomik, sosyal, siyasal, finansal çöküntüyü saklamak için suni gündem yaratma girişimidir. Ancak, halkımızın bu girişimlere karnı toktur. İktidar halkımıza karşı bile isteye ekonomik mobing uygulamaktadır. Milletimiz gelir adaletsizliğinin yarattığı derin bir yoksulluk girdabına düşmüşken, iktidar ve yandaşları adeta lale devrini yaşamaktadırlar. CHP’li belediyeler, üzerlerine akla hayale gelmeyecek baskı ve engeller oluşturulmasına karşın halkımıza yaşamlarını kolaylaştıracak evrensel standartta hizmet sunmaya devam edecekler, bunu yaparken kendilerine bırakılmış borç kamburundan da mümkün olan en kısa sürede kurtulacaklardır.
Kamuoyunun bilgisine sunarım.