Antalya’nın T’leri ve dertleri

Antalya, toplam yüz ölçümü büyüklüğüne göre tarım yapılabilen alanı en az olan illerden biri. Toplam tarım alanı büyüklüğü bakımından da 81 il arasında 23 veya 24’üncü sırada. Buna karşın bitkisel üretim miktarı bakımından Konya’dan sonra ikinci, bitkisel üretim değeri bakımından birinci. Yani değeri daha yüksek, daha çok para getiren ürünler yetiştiriliyor.

Turizmde genellikle birinci sırada. Arada bir İstanbul öne geçiyor ama Antalya ‘‘Türkiye’nin turizm başkenti’’ nitelemesini fazlasıyla hak ediyor.

‘‘Nerede hareket, orada bereket’’ lafı boşuna söylenmemiş. Tarım ve turizmdeki hareket de bereket getiriyor, güçlü bir ticaret sektörünün oluşmasını sağlıyor.

Hülasa…

Antalya, tarım ve turizm demek. Tarım ve turizm de ticaret demek. Antalya’nın 3T’si bunlar. Ancak 3T’nin üçü de sorunlu.

Tarım sorunlu; çünkü…

Tarım alanları özensiz imar planlamaları ve yapılaşma nedeniyle hem yıldan yıla azalıyor, hem nitelik kaybediyor; tehdit altında.

İklim krizi önlemleri ile piyasa beklentilerine göre ürün ve üretim planlaması yok. En büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’nin ‘‘Yeşil Mutabakat’’ına uyum konusunda çalışmalar yok veya yetersiz.

Turizm sorunlu; çünkü…

Ağırladığımız yabancı turist sayısı artarken, turist başına gelir artmıyor, hatta azalıyor. Tarım ürünleri üretimindeki yetersizlik nedeniyle turizmdeki ithal ürün kullanımı artıyor. Et, yağ, süt ürünleri, ekmek (buğday), temizlik malzemeleri gibi onlarca kalem girdi ithalata dayanınca, turizm ucuz emek ve ucuz kıyı kiralamalarına dayalı bir sektöre dönüşüyor.

Turizm yapılanması deniz, kum ve güneş pazarlamasından ibaret. Turisti otel dışına çıkarıp yerleşim merkezlerine çekecek yeterli ne cazibe, ne ulaşım ağı var. Durum böyle olunca ticarette de sancılar çekiliyor.

Antalya’ya T’lerinden ayrı baktığınızda da ciddi sorunlar görüyorsunuz: Nüfusu en fazla artan il, hızlı ve yoğun bir yapılaşma var. Sağlıktan eğitim ve ulaşıma, enerjiden kanalizasyon sistemi ve arıtmaya, çevre ile barışık yerleşim planlamasından diğer alt yapı konularına kadar; kentleşme bakımından yetersizlikler azalacağına artıyor…

Bu köşeden, gördüğüm, hissettiğim sorunlara dikkatleri çekmeye, aklım ve bilgim yettiğince çözümler önermeye çalışacağım.

Selam, saygı ve sevgilerle…

Daha güzel bir Antalya’da, daha güzel günler diliyorum.