Antalya

Antalya’nın  su sorunu tarifedeki artıştan  daha büyük

Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi ASAT Genel Kurulunda su ücretleri tarifesinde yapılan düzenlemede, 1-5 ton m3 kademesinde 1.83 TL olan su ücreti 10 TL’ye çıkartıldı. Türkiye’nin en ucuz su tarifesine sahip belediyesi olma ünvanını taşıyan Antalya Büyükşehir Belediyesi 30 Büyükşehir Belediyesi içinde artık en ucuz su ve atıksu hizmeti veren 6.belediye.

Fiyat tarifesindeki bu artış tepki çekti. ASAT Genel Müdürlüğü tepkilere karşı yaptığı yazılı açıklamada tarifede değişikliğe gitmesinde su üretim maliyetlerindeki artışların etkili olduğuna işaret etti.

Diğer taraftan Antalya’da su sorununun, yeraltı suları dışında bir kaynağının olmaması, Karacaören ve Oymapınar Barajları’nın Antalya’nın içme suyunu sağlamak için devreye girememesi, yeraltı suyu çıkartmanın enerjiye bağımlılığı, kaçak sondaj kuyuları ve turizm gelirlerinden belediyenin pay almaması gibi tarife değişikliğinin çok ötesine geçtiği anlaşılıyor

Zam değil, indirim oranı değişti

ASAT Genel. Müdürlüğü yazılı açıklamasında 5 metreküp suyun fiyatı belirlenirken dar gelirli vatandaşlara destek olmanın ve su tasarrufunu teşvik etmenin amaçlandığını açıkladı.  Ücrette yapılan değişikliğin zam değil, daha önce devam eden indirim oranında değişiklik olduğu ifade edildi.   Açıklamada Antalya’da 1.231.000 mesken abonesi bulunduğu ve bu abonelerden yüzde 27’sinin 0-5 metreküp su tüketerek bu kademedeki tarifeden faydalandığı belirtildi

Tarife değişikliğinde maliyetlerin etkisi

ASAT Genel Müdürlüğü’nün şebekeye verdiği suyun tamamının yeraltından elektrikli pompalarla verildiğine işaret edilen açıklamada, elektrik, akaryakıt ve personel gider maliyetlerindeki artışa dikkat çekti 1 metreküp suyun kuruma maliyetinin 60 TL olduğu belirtildi.

Büyükşehir ASAT’IN sunduğu teklifi yüksek bulup indirime gitmiş

ASAT’ın artan maliyetler nedeniyle ABB Meclis’ine daha yüksek oranda bir teklif sunduğu ancak Başkanlık ve Plan Bütçe Komisyonu görüşleri doğrultusunda bu oranın düşürüldüğü öğrenildi. ASAT, tarife kademesini 1-20 metreküp arası belirleyerek bu miktardaki su tüketimi için 20 lira 47 kuruş teklif ederken, Meclis 1- 5 metreküp su kullanımı için  10 lira,  11-20 metreküp arası su kullanımı için ise eski tarifeyi değiştirmeden 20 lira 47 kuruş ücreti kabul etti.

Yeni tarife belediyenin turizm gelirlerinden pay alamamasının sonucu mu?

ASAT, Antalya’nın turizm kenti olmasından dolayı 1000’i aşkın turiste hizmet veren onlarca tesis için, mesken şebekesinden çok daha maliyetli altyapı giderlerine sahip. Yaklaşık 2.7 milyon Antalya nüfusu için merkezi bütçeden pay alan belediye bu nüfusa ek olarak 17 milyon turiste su ve atık su hizmeti veriyor. ASAT yetkilileri şu soruyu soruyor: 17 milyon turistten 1 Euro kent için alınsaydı 17 milyon Euro ederdi, kasamızda paramız olur, yatırımlarımızı yapardık ve o zaman tarife ücretlerini değiştirmek zorunda kalır mıydık?

Antalya su stresi yaşıyor

Diğer taraftan Antalya son yıllarda büyük su stresi yaşıyor. Şehrin kullanım suyunun tamamı Kırkgözler’den başlayan yeraltı suyu ve bu yeraltı suyu her sene daha derinlerden çıkarılıyor. Edinilen bilgiye göre son bir yılda, sondaj kuyularının pek çoğu derinleştirildi. Her bir kuyuda en az 8- 9 metre daha derinden su temin edildiği belirtiliyor. Küresel iklim krizi, kuraklık, yağışların az seyretmesinin yanında denetimsiz ve kaçak sondajlar da su yönetiminin yapılamamasına ve kentin su stresi çekmesine neden oluyor

Antalya’daki sondaj kuyularının yüzde 90’ı ruhsatsız iddiası 

167 sayılı Yeraltı Suları Kanunu’na göre yeraltı sularına açılan sondajlarda tüm sorumluluk Devlet Su İşleri (DSİ)’ye ait.  Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı Antalya’nın Türkiye su potansiyelinin yüzde 9’una sahip olduğunu belirterek bu suyun yönetilememesi sonucu kentte su stresi yaşandığını öne sürüyor.  Antalya’daki su stresinin evlerdeki su kesintilerinden, tarımsal alanda kullanılan suyun azalmasından, sera ve bahçelerdeki rekolte düşüklüğünden izlenebildiğini belirten Karancı, Antalya’da sondaj kuyularının yüzde 90’ının ruhsatsız olduğunu öne sürüyor.  Karancı “Karancı “DSİ tarımsal sulama alanların genişlemesi için kaçak sondajlara göz yumuyor. Antalya’da onlarca sondaj makinası hergün yeni kuyular açıyor ki, bunların DSİ den ruhsatlı olanları ancak yüzde 10’dur. Antalya’daki sondajların yüzde 90’ına yakını kaçak sondajdır. DSİ Genel Müdürümüz vatandaşlarını evde kulladıkları suda tasarrufuna çağırıyor, ben bunu hayretle karşılıyorum çünkü DSİ merkezi teşkilat olarak tahsis verdiği, izin verdiği ruhsatlı kuyularda yeraltından çekilen su miktarını ölçebilmeli ve kaçak kuyuların sayısını ve ne kadar su çektiğini tespit edebilmeli. Bunları ölçemezse yönetemez, ölçemediğini yönetemezsiniz. 2011 yılında bir kanun çıkmıştı, sondajlara sayaç takılma zorunluluğu getirilmişti. Ancak bu kanun yürürlüğe girmesen iptal edildi. Bu kanun uygulanmalı ve sondaj kuyuları denetlenmeli” diyor.

Edinilen bilgiye göre ASAT DSİ’ye kaçak sondajlarla ilgili pek çok defa yazı yazdı ancak aldıkları cevap “Sen bul, tespit et, ben işlem yaparım” oldu. ASAT ise denetim yetki alanının DSİ’de olmasından dolayı kaçak sondaj arama ve tespit etme alanına girmiyor.  

Antalya suyunun enerji bağımlılığının tek kazananı: CK Enerji

Tüketim suyunun tamamını yeraltı sularından karşılayan ve bu alanda kaçak sondajlar ve yağış miktarındaki düşüş nedeniyle stres yaşayan Antalya’da su üretimi enerjiye bağımlı hale geliyor. Bu ise suyun maliyetini arttıran en büyük unsurlardan biri.

ASAT ve DSİ arasındaki sözleşmeye göre ASAT’ın, daha önce İsrail’e su ihraç edecek tesislerin de kurulduğu Oymapınar Barajı’ndan saniyede 13 metreküp su kullanım hakkı bulunuyor.  ASAT Oymapınar Barajı’ndan bu suyu baraj gövdesinden alırsa, enerji kullanmadan yukarıdan gelen basınçla Antalya’da 5 merkez ilçenin su ihtiyacını karşılanabileceği belirtiliyor. CK ENERJİ Oymapınar Barajı’ndan bu suyu vermek yerine elektrik enerjisi elde ediyor ve bu enerjiyi de yine ASAT’tan sondaj kuyularından su çıkartırken kullandığı elektrik verme hizmeti olarak tahsil ediyor.

Antalya’ya  acilen baraj gerek

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Karancı  Kırkgöz yeraltı su kaynaklarının  debisinin saniyede 14 metreküpten saniyede 6 metreküp saniyeye kadar düştüğünü belirterek, Oymapınar ve Karacaören Barajları’ndan su getirilmesi gerektiğini savunuyor.  Karancı “Karacaören barajı kaynağını kötülemek, Oymapınar barajı çok yüklü maliyetler göstererek yapılamaz projeler olduğunu iddia etmek kaynakları değersizleştirir” diyor.

Antalya Karacaören Barajı’ndan gelecek suyu 1997 yılından beri bekliyor. ASAT yetkilileri yeraltı suyunun yetersiz kalması ya da tükenmesi riski karşısında B Planı var mı sorusuna şu karşılığı veriyor: Karacaören ve Oymapınar dışında Antalya’nın B planı yok. 90’larda A Planı sondajlardı artık A Planı Karacaören ve Oymapınar, B Planı sondajlar olmalı.

ASAT’tan boru üreticisine 500 milyonluk dava

Antalya’da sık sık patlayan borular nedeniyle gündeme gelen arıza şikayetlerinin nedenlerinden birinin ise ASAT’ın boru satın aldığı boru üreticisinin üretim hataları olduğuu öne sürülüyor. Edinilen bilgiye göre ASAT Türkiye’nin önde gelen boru üreticisi markalarından birine Borçlar Kanunu’nun 10 yıl müteselsil sorumluluk ilkesine dayanarak dava açtı.  Mahkemeye boruların üretim hatası konusunda ASAT’ın lehinde bilirkişi raporları sunulsa da henüz sonuçlanmış bir dava bulunmuyor. Davaya konu olan tazminat miktarının ise yaklaşık 500 milyon TL’ye ulaştığı öğrenildi.