Manavgat'ta seraları Serik'te villaları da su bastı Manavgat'ta seraları Serik'te villaları da su bastı

Makina Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Prof. İbrahim Atmaca suyun  yüzde 77’sinin sulamada yüzde 23’ünün ise sanayi ve konut kullanımında tüketildiğini belirterek,  tarım ve turizmdeki en büyük tehlikenin izinsiz ve kontrolsüz sondaj kuyuları olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık kullanabilir su miktarı bakımından su krizi yaşayan bir ülke haline geldiğine dikkat çekerek, Antalya'da su kotası uygulamasına geçilmesi gerektiğine işaret etti. 

“Turizmde tesis özelliklerine göre su kotası belirlenmeli”

Antalya için turizmin son derece önemli olduğunu, bu alanda yapılacak verimlilik uygulamalarının ise örnek teşkil edecek nitelikte olması gerektiğini aktaran Başkan Atmaca, “Tesislerde, özellikle kontrolsüz yapılan peyzaj sulamasının yanı sıra havuzlardan ve klimaların soğutma kulelerinden buharlaşan yüksek miktarlarda su kütlesi söz konusudur. Büyük bir otel tesisinin klima sistemi soğutma kulelerinde havaya buharlaşan suyun miktarı sadece bir saatte 14 metreküplere kadar çıkabiliyor. Bu suyu ikame etmek için hazırlanan su şartlandırılırken de yaklaşık 4 metreküp su, atık hale geliyor. Yani sadece bir tesiste bir saatte 18 metreküp su, klimaların soğutma kulelerinden buharlaşarak ya da atık olarak yok olabiliyor. Bir de havuzlardan buharlaşan su miktarı düşünüldüğünde, sadece tek bir tesiste tüketilen suyun büyüklüğü dikkat çekici boyutlara ulaşabiliyor” diye konuştu. Atmaca, turizm tesisleri için iklim ve yatak kapasitesi bazında kota tanımlamaları yapılabilir önerisinde bulundu.

‘Tarımda aşırı su tüketen ürünler kısıtlanmalı”

Tarımsal alanda özellikle ürün bazlı planlamaların da su kaynağının geleceği için son derece önemli olduğunun altını çizen MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Ürün tercihinde eğilimlerden ziyade, kaynak güvenliği ve geleceği bazlı önlemler alınmalı, aşırı su tüketen ürünler kısıtlanmalıdır. Tarımda da suyun maliyetinin ödeniyor olması kullanımı için yeterli olmamalı, modern ve verimli sulama sistemlerine geçiş süreci daha da hızlanmalı, otomasyona bağlı olarak tüketilen su sürekli takip edilmeli, kota aşımlarında oluşacak maliyetler tüketimi azaltacak tedbirlerin alınmasında teşvik edici olmalıdır. Bu alanda yapılacak kota düzenlemelerinde ürün cinsi ve miktarı etken olmalı, bu alanda da standart bir mevzuat hazırlanmalıdır” dedi.

Editör: Ece Güneş