1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 3 Aralık tarihinin Dünya Engelliler Günü ilan edilmesinin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen Türkiye'de 3 Aralık'ta düzenlenen etkinliklerle engellilerin hatırlanır gibi yapılmasının engellilerin sorunlarına çare olmadığı vurgulandı.
Açıklamada engellilerin yaşamını güçleştiren sorunların popülist yaklaşımlarla çözülmüş gibi bir algı oluşturulduğunun önü sürüldüğü açıklamada, Engelliler Meclisi kendi talep ve çözüm önerilerini şöyel sıraladı,
Somut ve çözüm üretilmesi gereken sorunlarımızdan bazıları şunlardır:
Rapor yönetmeliğinde değişiklik ihtiyacı
Rapor yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonucu, birçok engelli ailesinin evde bakım desteği kesilmiş durumdadır.
Engelli raporu almak veya yeniletmek giderek zorlaşmaktadır. Altı aya varan, bazen bunu da aşan süreler nedeniyle engelliler zaten kısıtlanmış olan haklarına daha zor erişebilmektedir.
Daha önce (H sınıfı) ehliyet almış ancak bunu yenilemesi gereken engelliler yine rapor yönetmeliğinde yapılan olumsuz ve yanlış değişikliklerin sonucunda bu haklarını da kaybetmektedir.
Yine birçok engellinin emeklilik aylığı da yapılan yönetmelik değişikliği ile kesilmiş ve kesilmeye devam etmektedir.
Sağlıklı bir yaşam için gerekli ürünlere verilen destek fiyatlarının uzun yıllardır aynı miktarlarda tutulması nedeniyle artık engelliler için bir değeri kalmamaktadır. Ortalama olarak SGK’nin verdiği destek ürünlerin en fazla %15’i düzeyinde kalmaktadır. Ürün fiyatları ile destek miktarları arasındaki uçurum, geliri dahi olmayan engelliler için yıkım anlamına gelmektedir.
Çalışma hayatındaki başlıca sorunlar
Engelli Kamu Personeli Sınavı’na giren ve başarılı olan engelliler atama beklemektedir.
Özel sektörde 4857 sayılı yasa ile konulmuş kotaların uygulanmasında orta ve ağır engelli bireylerin çalışma koşulları yok denecek kadar azdır. Denetimler ve teşviklerle ağır engelli bireylerin istihdamını artıracak tedbirler acilen hayata geçirilmelidir.
Erişilebilir ulaşım talebi
2005 yılında yürürlüğe giren toplu ulaşım araçlarının engelliler için erişilebilir hale getirilmesini düzenleyen 5378 sayılı yasanın ilgili hükümleri uzun yıllardır ertelenmektedir. Bu nedenle engellerin en temel hakkı olan ulaşım ve erişim hakları fiilen yok edilmiş durumdadır.
Tasarruf tedbirleri engellilerin eğitimlerinden başladı
Bütün bunların yanında Eğitim konusunda: Özellikle okul yaşamını tamamlayan özel gereksinimli bireylerin, gelişimlerini sürdürebilecekleri halk eğitim kurslarına erişimlerinin, tasarruf tedbirleri nedeniyle ciddi şekilde kısıtlandığını üzülerek gözlemliyoruz. Kurslardaki öğretmen sayılarının azaltılması ve bir öğretmenin çok sayıda öğrenciye hizmet vermek zorunda bırakılması, bu bireylerin nitelikli bir eğitim alma hakkını tehlikeye atmaktadır. Oysa eğitim, herkes için erişilebilir ve sürdürülebilir temel bir haktır. Özel gereksinimli bireylerin topluma katılımını destekleyen bu kurslar, onların bağımsız yaşam becerilerini geliştirmelerinde hayati bir rol oynamaktadır. Ancak bu uygulamalar, onların eğitim hakkına erişimlerini zorlaştırmakta ve potansiyellerini gerçekleştirmelerini engellemektedir.Eğitimde tasarruf değil, yatırım esas alınmalıdır. Bu bağlamda, engelli bireyler için öğretmen sayılarının artırılması, eğitim materyallerinin erişilebilir hale getirilmesi ve bu bireylerin ihtiyaçlarına uygun düzenlemelerin hızla gerçekleştirilmesi elzemdir. Daha kapsayıcı bir eğitim sistemi için adım atılmasını talep ediyoruz.
Engeliller enflasyondan daha ağır biçimde etkileniyor
Ülkemizde, enflasyon ve hayat pahalılığının beraberinde gelen yoksullaşma, sağlık ve eğitimde yaşanan olumsuzluklar, biz Engellileri her yönüyle daha da ağır biçimde etkilemektedir.