Saadet Partisi Eski İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Ramazan Düzen, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Düzen, "Küresel ve bölgesel krizleri yanlış ekonomi politikalarına sütre yaparak, ekonomiyi önce batırıyorlar sonra kurtarıcı edasıyla ortaya çıkıyorlar" diyerek iktidarı eleştirdi.
Düzen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden 9 gencin tutuklanmasına tepki göstererek; "28 Şubat sürecinde yaşananların benzeri bugün yine yaşanıyor. Sizin 28 Şubat''ın mimarlarından bir farkınız var. O zaman kararlar askeri vesayetten mahkemelere giderdi. Şimdi saraydan mahkemelere gidiyor" ifadelerini kullandı.
Düzen, açıklamasında şunları konuştu: "AK Parti yağmagiranı ve miskin bendeganı dışında hemen herkes perişan durumdadır. İktidar kira ve fiyat etiketleri yerine, TÜİK'in istatistik rakamlarına müdahale ediyor. Maaş zamları yaklaşıyor. Zam oranları, ayarlı enflasyona göre mi yoksa asgari ücretle aybaşı giden kiralara veya etiket terörüne göre mi belirlenecek? Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul'a ihanet ettik itirafına benzer şekilde yine bir itirafta bulunarak yanlış ekonomi politikası izlediklerini, nihayet geçen hafta grup toplantısında ilan etti. Küresel ve bölgesel krizleri yanlış ekonomi politikalarına sütre yaparak, ekonomiyi önce batırıyorlar sonra kurtarıcı edasıyla ortaya çıkıyorlar. Bu ekonomiyi bu hale siz getirdiniz. Milletimiz bu yaptıklarınızın farkında, Çünkü, milletimizin artık cambaza bakmaya bile mecali kalmadı.”
"Çayırhan için eylem yapanların yanındayız"
Düzen, Zorlu şartlar altında çalışan, depremde aziz milletimizin imdadına koşarak enkaz altından insanımızın canını kurtaran, güneşe hasret kalan tüm madencilerimizin Madenciler Günü'nü kutluyorum diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü: “Soma'da, Amasra'da, Madenköy'de ve daha birçok yerde yaşanan kazalar yüzlerce kardeşimizin canına mal oldu. Tedbirlerin alınmadığı, denetimin yapılmadığı, çalışana değer verilmediği bir sistem fıtrat ile açıklanamaz. Bu fıtrat değil ihmaldir. Kaza değil, denetimsizliktir. Çayırhan Termik Santrali'nde istemediğimiz, Türkiye'ye yakışmayacak şeyler yaşandı. Öncelikle özelleştirmeye karşı: "Erteleme, Kandırma, Satışı İptal Et!" talebiyle yürüyen, yer altında ve yer üstünde eylem yapan tüm kardeşlerimizin saadet partisi olarak yanında olduğumuzu beyan etmek istiyorum. Bakanlık ihalenin 4 Mart 2025'e alındığını duyursa da biz bu işin takipçisi olacağız.”
"Ekonominin bu hale gelmesinin nedeni iktidarın kendi dış politikasıdır"
Düzen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hani tüm bu yaşananları temelinde kötü ekonomi var dedik ya ekonominin bu hale gelmesinin en önemli nedeni de iktidarın kendi dış politikasıdır. Merak etmeyin, Sayın Cumhurbaşkanı'nın birçok konuda dediği gibi 'maalesef yanlış bir politika izledik' demesinin eli kulağındadır. Suriye politikasını anlayabileniniz var mı mesela? 15 yıla yaklaşan iç savaş, Suriye'ye neye mal oldu, bize neye mal oldu? Mesela Mısır politikası? 8 yıllık inatlaşma, Mısır'a neye mal oldu, bize neye mal oldu? Ya da Körfez ülkelerine dönük 'ergen tavırların' ekonomimize maliyeti nedir? Bir de geldiğimiz nokta nedir? İktidarın, dostu Trump'la iddialaşmasının döviz kurlarına maliyeti nedir? İsrail politikasında sözde ne var özde ne var? Şimdi Suriye'de neler oluyor diye sormayalım mı? Bu iktidar kendine güveniyor mu ki biz bu iktidara güvenelim.”
"Ticareti yaparım, ses çıkaranı da tutuklarım zihniyetiyle yol yürünmez"
Düzen konuşmasını şöyle noktaladı: “Özellikle bizim 28 Şubat benzetmemizden sonra epey bir alınmışlar. Gemiler her gün buradan kalkıp İsrail'e gitmedi mi? İl ve ilçe başkanlarınız sözde boykot yaptığınız markaların açılışını yapmadı mı? Siz bunları yaparken alıngan değilsiniz. Siz, sizin çizdiğiniz çerçeveler içinde boykot istiyorsunuz. Hamburger yemeyelim, kola içmeyelim ama akaryakıt gönderelim, çelik gönderelim, tel örgü gönderelim. İktidara bir kez daha sesleniyorum, ya ticarete son verin ya da alınganlığınızı bir kenara bırakıp vicdan sahibi insanların sesine kulak verin. Ticareti yaparım, ses çıkaranı da tutuklarım zihniyetiyle yol yürünmez.
"28 Şubat'ta askeri vesayetten mahkemelere gidilirdi şimdi saraydan mahkemelere gidiliyor"
28 Şubat sürecinde yaşananların benzerinin bugün yine yaşandığını öne süren Düzen " Sizin 28 Şubat'ın mimarlarından sadece bir farkınız var. O zaman kararlar askeri vesayetten mahkemelere giderdi şimdi saraydan mahkemelere gidiyor." oeoi